E-posta pazarlaması, dijital pazarlama dünyasının en eski araçlarından biri. Bu kadar zamandır varlığını sürdürmesinin ise çok geçerli bir sebebi var: Gerçekten işe yarıyor! İşletmeler, e-postanın gücünü kullanarak müşterilerle bağlantı kurabiliyor, marka bilinirliliklerini inşa edebiliyor, marka sadakatini teşvik edebiliyor ve genel kullanıcıların, ödeme yapan birer müşteriye dönüşmelerini sağlayabiliyor.

Koronavirüs pandemisinden bu yana e-posta, tüketicilerin markalardan haberdar olmasını sağlayan en önemli yöntemlerden biri hâline geldi. DMA’nın (Data & Marketing Association) Tüketici E-posta İzleyici 2021 raporu, alınan mesajların alaka düzeyinin (%55), tüketicilerin marka e-postalarını sevmesinin ana nedeninin ilk kez indirimleri ve teklifleri gölgede bıraktığını (%53) buldu.

Ancak e-posta pazarlaması, her ne kadar kullanımı basit bir yöntem gibi görünse de, bu yöntemi başarılı bir şekilde kullanmak neredeyse sana hâline geldi! Bu yazımızda, e-posta pazarlamasının detaylarına bakacağız ve kampanyalarını başlatman için ihtiyacın olan ilhamı almanı sağlayacak harika örnekler vereceğiz.

E-posta pazarlaması nedir?

E-posta pazarlaması, ürün ve hizmetleri potansiyel veya mevcut müşterilere tanıtırken e-postanın kullanıldığı bir dijital pazarlama biçimine deniyor.

E-posta pazarlaması marka bilinirliği oluşturmak, müşteri sadakatini ve dönüşümleri artırmak için B2C (business-to-consumer – işletmeden tüketiciye) ve B2B (business-to-business – işletmeden işletmeye) şirketleri tarafından geliştirilen en temel yöntemlerden biri olarak biliniyor.

E-posta pazarlaması neden önemli?

E-posta pazarlaması, en karlı birebir pazarlama kanallarından olmakla beraber Statista, e-postadan kaynaklanan küresel gelirin 2027 yılına kadar 17,9 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bu, birçok şirketin e-postayı başarıyla kullandığı anlamını taşıyor!

Hadi e-posta pazarlamasının işletmen için en önemli üç yönüne bakalım.

1. Veri Toplama (Data Collection)

Şirketlerin e-postadan yararlanmalarının temel nedenlerinden biri, veri toplama amacına hizmet ediyor. Üçüncü taraf çerezleri yavaş yavaş kullanımdan kaldırıldığından ötürü, işinle ilgilenen kişilerin rızasını alarak e-posta aboneleri edinmek, kişisel veri toplamanın harika bir yolu.

Tüketicilerin kişisel bilgilerini korumak istemesinden daha doğal bir şey yok. Dolayısıyla işletmelerin, GDPR veya CCPA gibi veri gizliliği düzenlemelerini benimsemeleri ve bunlara yönelik gerekli adımları atmaları gerekiyor. E-posta, marka sadakati ve farkındalığını inşa edecek şekilde bilgi toplamak için birinci taraf verilerini kullanıyor.

2. Gelen Pazarlama (Inbound Marketing)

E-posta pazarlaması, ilgili içerikleri kullanarak potansiyel müşterileri kendine çekmene de yardımcı olabilir. O halde e-posta pazarlaması, gelen pazarlama stratejinin tüm hatlarını nasıl besleyebilir?

E-postalar şirketine, ürününe veya hizmetine halihazırda ilgi göstermiş olan potansiyel müşterilerle etkileşim kurmanın kullanışlı bir yöntemi. Bunu, bir bültene abone olmayı seçerek veya hesap oluşturarak yapabiliyorlar.

Gelen pazarlamada e-posta kullanmanın doğası, potansiyel müşterilerin işine ilgi duyup hevesli oldukları müddetçe daha heyecanlı oldukları anlamına geliyor. Ayrıca, gelen e-posta listeleri daha az aboneye sahip olma eğilimi gösterdiğinden, Yatırım Getirisinin (Return of Investment) daha yüksek olduğu ve maliyetlerin daha düşük olabileceği anlamını da taşıyor.

3. Kişiselleştirme

Kiminle iletişim kurduğunu bildiğinden dolayı, içerik ve mesajlaşma e-posta yardımıyla bölümlere ayrılabilir ve kişiselleştirilebilir. Bu, listeleri aşağıdaki kişilere göre çeşitli şekillerde gruplayabileceğin anlamına geliyor:

  • Belirli bir ürün veya hizmete ilgi gösteren
  • Örneğin “kedileri sevmek” gibi belirli tercihlere sahip olan
  • Aynı yerde bulunan
  • Belirli bir cinsiyet ve yaş aralığında olan

Mevcut veya potansiyel müşterilerin hakkında ne kadar çok şey bilirsen, geri dönüş almanı sağlayacak e-postaları hazırlaman da o kadar kolay olacak! Tabi bu, kişi listelerini e-posta bombardımanına tutman anlamına gelmiyor. Hangi sıklıkla e-posta göndereceğin konusunda akıllıca davranmalı ve neyin yankı yaptığını görmek için konu satırlarını ve içeriğini A/B testinden geçirmelisin.

E-posta pazarlama listeleri nasıl oluşturulur?

E-postanın bu kadar çok faydası varken, şirketlerin listelerini başlatmak veya oluşturmak istemelerine şaşmamalı. Bunu yapmanın ise birkaç yolu bulunuyor.

Harekete geçirici mesajlar (CTA – calls to action) kullan: İnsanları e-posta güncellemelerine kaydolmaya teşvik etmek için web sitende veya hedef sayfalarında net ve yönlendirilmiş harekete geçirici mesajlar (CTA) kullanmalısın. Bunu nasıl yapman gerektiğini, şurada kısaca anlatmıştık 😌

Sosyal medyayı kullan: Herhangi bir sosyal medya platformunu kullanıyorsan, özel tekliflerini paylaştığın veya ayrıcalıklarını sunduğun bir e-posta listesine sahip olduğunu kullanıcılarına bildirmelisin.

Ücretsiz indirmeler sun: İnsanlar bedava sunulan ürün veya hizmetleri severler, mesela ücretsiz bir şekilde indirilen bir e-kitap sunmayı düşünmelisin

Pop-up’ları veya formları kullan: Web sitelerinde kullanımları oldukça yaygın olan pop-up’lar ve formlar, insanların daha fazlasını öğrenmek için e-posta adreslerini vermelerini teşvik ediyor.   

Yarışma düzenle: Yarışmalar, insanların kişisel bilgiler vermesini sağlamanın harika bir yolu. Tek yapman gereken teklifinin yeterince cazip olduğundan emin olmak!

Özel bir teklifin reklamını yap: Bir indirim veya iki al bir öde teklifi, insanları e-posta listene katılmaya teşvik edebilir.

Blog aboneliği öner: Bir blogun varsa, insanlara en son içeriğini duyurmak için bir abone listesi oluştur. Blog fikrinin, işin için uygun olduğunu düşünüyorsan, nasıl başlayacağını hemen öğren!

Müşterileri dahil et: Mevcut müşterilerine seni tavsiye etmelerine yönelik teşvikler verebilirsin. Örneğin, bir arkadaşlarını kaydettirdiklerinde bir sonraki satın alma işleminde yüzde 20 indirim kazanabilirler.

Geri bildirim iste: Geri bildirim veya referans formunun bir parçası olarak, insanlardan e-posta göndermelerini iste.

Bir web seminerine veya podcast’e ev sahipliği yap: Bu tip yöntemler yüksek değer getirmekle beraber, insanların kaydolurken bilgilerini paylaşmasını da sağlıyor.

Haber bülteni oluştur: Bu, insanları yeni gelişmeler, indirimler veya yarışmalar hakkında güncel tutmanın iyi bir yolu olabilir.

Sormaktan çekinme: Bazen tek yapman gereken bir gelişmeyi yaymak ve bir e-posta adresi istemekle ilgili olabilir, markanı ne kadar çok kişinin beğendiğini görünce şaşırabilirsin!

Adım adım kılavuz oluşturma: E-posta pazarlaması nasıl yapılır?

Artık e-postanın ne kadar değerli olduğunu ve e-posta listelerini nasıl başlatıp güçlendireceğini bildiğine göre, bir e-posta pazarlama kampanyası oluşturup ardından uygulamaya geçeceğin bölüme geldik demektir.

Bir liste hazırla

Bir e-posta kampanyası oluşturduğunda, abone listenin büyüyüp çoğalması ve kalitesi, başarının temel ölçütlerini oluşturuyor. Türlerine göre bölümlenmiş listeler oluşturmayı göz önüne almalısın. Bu hedef kitleye, tercihe veya kategoriye göre değişebilir, ancak herkesi aynı kefeye koyup işe yarayacağını ummaktan kaçınmalısın!

Öncelikle, hangi potansiyel veya mevcut müşterilerle etkileşim kurmak istediğine bakman gerekiyor. Ardından, Excel üzerinden veya tercih ettiğin bir e-posta pazarlama aracını kullanarak bir e-posta listesi oluşturmalısın. Her listeyi açık ve net bir şekilde etiketlersen, listelerini rahatlıkla bulabilir ve performansı takip edebilirsin.

E-posta Pazarlaması İçin Araç Seç

Piyasada o kadar çok e-posta pazarlama aracı var ki. Bu nedenle araştırmanı iyi yapmalı ve işin için en uygun olanını seçmelisin.

Bazı araçları ücretsiz bir şekilde kullanmaya başlayabilirsin. Daha sonra ise, veritabanındaki kişi sayısına göre ücret ödemen gerekecek. İşte bu nedenle listelerini takip etmen, her biri için para ödeyeceğin düşünüldüğünde oldukça önem arz ediyor: bu nedenle listelerini düzenli olarak denetlemeye hazır olmalısın. İnceleyebileceğin birkaç araca örnek vermemiz gerekirse:

•         MailChimp

•         HubSpot

•         Marketo 

•         GetResponse

İş Akışı Planla

İş akışı, belirli bir eylemi gerçekleştirmek için potansiyel müşterileri elinde tutmak veya mevcut birini yönlendirmek için sıraya konulan bir dizi otomatik e-postadan oluşuyor. Bunu ayarlamak için gereken birkaç adım bulunuyor:

  • İş akışın için bir hedef belirle: Örneğin, potansiyel müşterilerin ücretsiz denemeye kaydolmasını sağlamak.
  • Kayıt kriterleri oluştur: Bu şekilde, seçtiğin ayarlara göre iş akışına kimin gireceğine karar verebilirsin. Örneğin, belirli bir e-kitabı indiren herhangi biri olabilir.
  • E-posta varlıklarına karar ver: Mesela, birini ücretsiz deneme kaydı için bir bloga veya özel bir açılış sayfasına yönlendirmek için kullanacağın bir CTA olabilir.
  • E-postalarını oluştur: Hedefini bildikten ve varlıklarını hazırladıktan sonra, yolculuğun her adımını ve temas noktalarını düşün.
  • Gecikme payı ekle: Birinci ve ikinci e-posta arasında bir günlük boşluk bırak.
  • Test yap: Herhangi bir iş akışını etkinleştirmeden önce, bir deneme e-postasıyla test yap ve her şeyin doğru olduğundan emin ol.
  • İş akışını canlı hale getir: Akışlarının çalıştığını ve doğru kişilerin dahil olduğunu görmek için günlük olarak denetlemelisin. Gerektiği müddetçe değişiklik ve ince ayarlar yapmayı da ihmal etme.
  • Bir takvim planla: E-posta takvimleri, bir içerik veya sosyal medya takvimine benzer şekilde çalışıyor. Potansiyel ve mevcut müşterilerini hedeflemek için sıklığı ve hedef kitleyi düzenli olarak planlamanı sağlıyor. Belirli gruplarla ne sıklıkta iletişim kurmak istediğine karar ver ve her kampanya için hedefler belirle. E-posta pazarlama faaliyetlerini tarih sıralamasına göre takip etmek, kimi ve ne zaman hedeflediğini görmene yardımcı olacak. Ayrıca e-postaları gönderirken gün ve saatleri de göz önünde bulundurman gerekiyor. Hedef kitlenin uygunluğuna göre zaman faktörü şekillenebilir. Örneğin kimilerinin işe gidip geldikleri aralıkta, kimilerinin ise sabah ilk işleri olarak e-postalarını almalarını sağlayabilirsin. Listelerinde neyin işe yarayıp neyin yaramadığını görmek için öncelikle bunları test etmelisin.
  • E-posta metnini yaz: Şimdi ise en önemli kısma, e-postanın içeriğine geldik. Bir pazarlamacı olarak, alıcılarının karakterini (persona olarak da bilinir) ve ideal müşterilerini tanımalı ve onların, süreç içerisinde karşılaşacakları zorluklar olarak tanımlayabileceğimiz “pain point”lerini (sorun yaşadığı noktaları) anlamalısın. Bu durumda mesajlaşmayı, bir e-postaya tıklatmayı teşvik edecek şekilde hedefleyebileceksin.
  • Konu metnini oluştur: Konu metni; herhangi bir e-postanın en önemli parçalarından biri. E sonuçta, gelen kutumuza girdiğimizde gözümüze ilk çarpan, tam olarak da bu kısım değil mi? Performansı karşılaştırmak ve içerik metnine rehberlik edip edemeyeceğini görmek için belirli gruplarla A/B testi konu satırlarını düşünmelisin. Ayrıca, mesajlarını kısa ve öz tutmak ve insanları harekete geçmeye yönlendirmek için CTA’ları kullanmak da işin kilit noktalarından.
  • Gönder tuşuna bas: Evet, işin zor kısmını bitirdiğine göre, e-postanın gerçek hayatta nasıl karşılık alacağını görmenin vakti gelmiş demektir. Öncelikle hazırladığın metni, konu satırını, görselleri dikkatlice kontrol etmeli ve bağlantılarının çalıştığından da emin olmalısın. Şimdi ise gönül rahatlığıyla “gönder”e basabilirsin!

Yeni Başlayanlara Yönelik E-posta Pazarlaması Kampanya Örnekleri

Henüz işin başındayken, bir e-posta kampanyasını nasıl başlatacağını bulmak ve hangi içerikleri dahil edeceğini anlamak zaman zaman bunaltıcı bir hale gelebilir. Kampanyalarını hazırlarken, hedeflerine bağlı olarak aklında tutman gereken bir dizi farklı e-posta biçimi bulunuyor:

•         Farkındalık oluşturma: yeni ürün, karşılama, duyuru

•         Potansiyel müşteri yaratma: indirilebilir varlık, blog makaleleri, özel açılış sayfası

•         Elde tutma: yeni teklif, ek ürün, hatırlatma

•         Trafik oluşturma: web sitesinde ilgili blog makalesi, deneme veya teklif

•         Gelir yaratma: dönüştürme

İşte sana ilham olması adına, ilgi çekici bazı markalardan seçtiğimiz e-posta kampanyaları! İncelemenin oldukça faydasını göreceğini düşünüyoruz.

Plochman’s – Hoş geldin e-postası

Amerikan hardal şirketi Plochman’s, yeni kaydolan kişilere hoş geldin demek için göz alıcı ve marka imajına uygun renkli bir e-posta hazırladı. “Hey, başardın!” yazan basit bir başlıkla açılan e-posta, dikkatleri hızlıca üzerine çekiyor ve “Kaydolduğun için teşekkürler, iyi ki buradasın. Haydi şimdi güzel kısma geçelim.” ile devam ediyor.

Bu tanıtım metni, alıcının ilgisini çekiyor ve aşağı kaydırdığında daha fazla bilgiye ulaşacağının habercisi oluyor. “Satın al” kısmı, ürünleriyle ilişkili ilk harekete geçirici mesajları. Ardından ürünün nasıl kullanacağıyla alakalı tarifler geliyor. Kısa, öz ve eylem odaklı bir e-postanın nasıl oluşturulacağına dair harika bir örnek.

NerdWallet – Elde tutma e-postası

Kişisel finans şirketi NerdWallet, potansiyel müşterileri elinde tutmak için e-posta kullanıyor. Böylece, hizmetlerine ilgi gösteren insanları kendine geri çekmeye ikna etmiş oluyor. Yukarıdaki bu örnekte öncelikle, “Parandan daha fazlasını elde etmenin yeni yolları” gibi çekici bir başlıkla karşılaşıyorsun ve ardından kişiselleştirmeyi teşvik etmek için “Yeni ve senin için uyarlanmış” metnini görüyorsun.

E-posta daha sonra insanları belirli eylemlere tıklamaya ikna etmek için net ve zekice düşünülmüş metinler kullanıyor: “Hedeflerini belirle” ve “Tasarruf etmeye başla”. Bu başlıkların, çoğu insan için çekici olduğunun hakkını vermek gerekiyor. Temiz ve renkli görseller, bir yandan kullanılan hakim yeşil tonu ile dikkatleri üzerine çekmeye yardımcı oluyor.

Apple – Belirli hedef kitleye yönelik teklif e-postası

Apple, e-posta pazarlamasına hiç de yabancı değil ve bu örnek belirli bir kesimi, yani üniversiteye başlayan veya üniversiteye geri dönen kişileri hedefliyor.

E-posta, Apple Care’de %20’lik bir tasarruf sağlamasının yanı sıra, her Mac veya iPad satın alımında ücretsiz AirPods sunuyor. Bu teklif, birinin dizüstü bilgisayarını Apple’dan satın almasına ikna etmekle kalmayıp, aynı zamanda aksesuar, ek garanti ve teknik destek almasına da hizmet ediyor.

Bu e-postanın hedeflenen ve spesifik yapısı, tıklama ve trafik oluşumunu artırmaya yardımcı oluyor.

AutoTrader – Yeniden etkileşim e-postası

Otomotiv satış uzmanı AutoTrader, süresi dolan veya ilişkisi kesilmiş kayıtlara ve abonelere ulaşmak için aşağıdaki e-postayı kullanıyor.

İnsanlara, uyarlanmış mesajlaşmayı etkinleştirmek için tercihlerini güncelleme imkanı sağlamasının yanı sıra, henüz herkesin aşina olmadığı Birleşik Krallık’ın yeni gizlilik yasalarına dahil olma fırsatı da sunuyor. “Abone kalmaya devam et” gibi basit bir CTA, alıcıların markayla yeniden etkileşim kurmasını kolaylaştırıyor.

Willo – Etkinlik daveti e-postası

Bir startup olan ağız sağlığı şirketi Willo, veritabanıyla etkileşim kurmak için e-posta kullanıyor. Aşağıdaki örnek, konuşmacıların yer aldığı bir etkinliğe e-posta listelerini davet etmek için kullanılmıştı.

“Sanal Happy Hour vol. 1” başlığı, marka veya ürünle ilgili hiçbir çıkarımda bulunmamasına rağmen, iletişiminde neşeli bir yaklaşım sergiliyor.

Açık renkli arka plan, mavi metnin öne çıkmasına aracılık ediyor ve “Lütfen Cevap Veriniz” yazılı basit CTA’nın altındaki konuşmacıları vurguluyor. Ayrıca, katılımı ve kayıtları artırmak için ana metinde ücretsiz bir ürün sunuyor.

Airbnb – Yeni ürün e-postası

Airbnb yeni uygulamasını piyasaya sürdüğünde, trafiği ve farkındalığı artırmak için e-posta veritabanıyla iletişim kurma fırsatını kullandı.

E-posta, başlığında konaklama yerlerinin yüksek nitelikli resimlerini ve sonrasında “yeni bir deneyim” ve “hemen başlamak” gibi anahtar kelimeleri kullanan tanıtım metnini içeriyor. Böyle bir yaklaşımın konuyla alakadar gezginleri ne kadar cezbedeceğini fark ettin mi?

Ardından, ağaç evlerden denize nazır konaklamalara ve sörf evlerine kadar her birine bağlantı içeren Airbnb kategorilerini listelemeye devam ediyor. Harekete geçirici mesajı ise, hedef kitlesi için oldukça basit ve bir o kadar da mükemmel: “Keşfetmeye başla”.

E-posta pazarlamasının SSS’leri

E-posta pazarlamasının, sıkça sorulan sorularının bazılarına bakalım.

Pazarlama e-postalarını göndermek için en iyi zaman aralığı nedir?

E-posta göndermek için en iyi zamanı bulmak, farklı gün ve saatleri çeşitli hedef kitlelerin üzerinde test etmekle elde edeceğin bir sonuç.

OptinMonster’a göre, iş e-postaları göndermek için Salı ve Perşembe en iyi günler olmakla beraber, zaman açısından en iyi sonuçları verme eğiliminde olan bazı saat aralıkları mevcut:

  • 08:00: İnsanlarla ilk iş olarak etkileşime girebileceğin saat
  • 13:00: Öğle yemeğine çıkılan saat
  • 16:00: İnsanların yoğunluğunun azaldığı veya internette gezindikleri saat
  • 18:00: İş çıkışı eve geçtikleri saat

Ancak, hangi zaman aralığının en iyisi olduğunu elbette söyleyemeyiz. Bunu belirlemenin en etkili yolu, veritabanlarında deneme yanılma yöntemini kullanmaktan geçiyor.

E-posta pazarlaması için iyi açılma oranı (open rate) nedir?

Bir e-postanın açılma oranı, toplam abone sayın içinde belirli bir e-postayı açan abonelerin yüzdesini oluşturuyor.

Campaign Monitor’ün 2022 E-posta Pazarlama Kıyaslamaları Raporu’na göre, tüm sektörlerde ortalama e-posta açılma oranı 2020’ye göre yüzde 3,5 artarak yüzde 21.5’e çıktı. İşte, en yüksekleri reklam ve pazarlama, tarım ve tüketim malları olmak üzere sektörlerin açılma oranlarına göre dağılımı.

Email open rate by industry

E-posta Pazarlamasında A/B testi nedir?

A/B testi, bir e-postanın iki farklı sürümünün, hangisinin daha iyi bir performansa sahip olduğunu belirlemek için birbiriyle karşılaştırmanın bir yolu. Bir e-postadaki değişkenler ise konu satırı, CTA’lar veya içerik olabilir.

Buradaki kilit nokta, sonuçları ölçmek için her seferinde bir test yapmaktan geçiyor. İki veya daha fazla ögeyi teste tabi tutarsan, bir testin diğerinden neden daha iyi çalıştığını bilemeyeceksin. Ayrıca, testinin doğru ölçümü (ör. daha yüksek açılma oranları) elde etmesi için hedeflerini önceden belirlemelisin.

E-posta pazarlaması ne kadara mal oluyor?

Platform maliyetinin yanı sıra, şirket içinde daha fazla uzmanlığa ihtiyacınız varsa veya satış ve hasılat için e-postaya güveniyorsan bir e-posta uzmanı tutmak isteyebilirsin.

Bir uzmana ayıracak bütçen yoksa, sana temel bilgileri verebilecek ve e-posta kampanyalarında sana rehberlik edebilecek bir kursa yazılman en iyisi. Aksi takdirde, yaptığın hataları geri almaya çalışarak veya sürece baştan başlayarak farkında olmadan daha fazla zaman harcayabilirsin!