Herhalde hiçbirimiz, hayatımızın biraz daha eğlenceli ve oyunlarla çevrili olmasına hayır demeyiz, öyle değil mi? Öyleyse bir sonraki etkileşimli içerik (interactive content) ve pazarlama kampanyana bir takım oyunlaştırma (gamification) öğeleri eklemeyi kesinlikle değerlendirmen gerekiyor!

Oyunlaştırma piyasasının küresel satış gelirin yaklaşık 32 milyar dolara yaklaşmasıyla birlikte, 2025 yılına kadar %30.1 oranında devasa bir büyüme hacmine sahip olması bekleniyor.

Bunun nedeni ise, oyunlaştırmanın web sitesi deneyimini daha eğlenceli hale getirmesinden ve izleyicilerin ilgisini çekmesinden kaynaklanıyor. Oyunlaştırmanın arkasındaki fikir ise şöyle işliyor: Oyun mekaniğini, bir web sitesinin veya içerik parçasının tasarımına dahil etmek. Bunu yapmanın ise birçok farklı yolu bulunuyor.

Bazı firmalar, müşterilerin ziyaret ettiği her sayfada veya okudukları her içerikte toplayabilecekleri gizli başarı ve bonusları blog sayfalarına eklerken, diğerleri ise okuyucuların yorum yazarak puan toplamasına veya potansiyel ödülleri kazanmaları için oyunlar oynamasına izin veriyor.

Oyunlaştırma doğru kullanıldığı zaman, hedef kitlen ile bağlantı kurmanın ve etkileşim düzeylerini artırmanın mükemmel bir yolu. Evet bu kadar bahsettiğin yeter, peki bu oyunlaştırmayı interaktif içeriklerimde nasıl kullanacağım diyorsan gel tüm ayrıntılarıyla inceleyelim.

Oyunlaştırmanın Evrimi

Oyunlaştırma unsurları, pazarlama kampanyalarından web tasarımına hatta e-ticaret stratejilerine kadar aklına gelebilecek her şeyde ortaya çıkıyor.

Hatta 2014 yılında, 100’den fazla sağlık uygulaması üzerinde yapılan bir Apple App Store incelemesi, uygulamalardaki oyunlaştırma öğelerinin daha fazla katılımı ve daha yüksek kullanıcı değerlendirmesini beraberinde getirdiğini ortaya koydu. Bunu başka bir şekilde ifade etmemiz gerekirse, müşterilerin oyunlaştırma bileşenlerini içeren bir etkinliğe katılma olasılıkları diğerlerine kıyasla daha yüksek.

Oyunlaştırma birçok farklı biçim alabilirken çoğu şirketin amacı ise, müşterilerin web sitesiyle olan etkileşimlerinde daha fazla yatırım yaptıklarını hissedecekleri bir ortam yaratmak ile bağlantılı. Örneğin, eğer bir blog gönderisine her yorum yaptığında puan kazanırsan ve bu puanları ödüllerle takas etme imkanın varsa, yorum yapmaya devam etme isteğin de doğal olarak artmış oluyor!

Etkileşimli içerik ve web siteleri aracılığıyla bir şeyler “başarabilme” vaadi, aynı zamanda ödül karşılığında bizi bir şeyler yapmaya devam etmeye iten psikolojimizin rekabetçi kısmına da hitap ediyor. İşte, bunu bu kadar etkili yapan da zaten bu!

Birçok şirket liderlik tabloları, zaman etkinlikleri ve benzer deneyimler aracılığıyla markaları için büyük bir heyecan furyası yarattılar. Örneğin McDonalds, ilk olarak 1987 yılında satın alma deneyiminin bir parçası olarak ünlü Monopoly oyununu kendi ürünlerine adapte etmeye başladı. Adını da “McDonald’s Monopoly” koydu. Bunu takip eden her geçen yılda popülerliğinin ne kadar arttığına bakman, bu konunun daha iyi anlaşılması için güzel bir örnek teşkil ediyor.

İnsanlar, sırf kazanma ihtimali için normalde aldıklarından daha fazla ürünü McDonald’s Monopoly sayesinde satın almaya başladılar. Etkileşimdeki bu bahsettiğimiz artış, aynı zamanda içerik stratejine de fayda sağlıyor.

İçeriğine Oyunlaştırma Eklemenin 6 Yolu

Web siteni veya pazarlama içeriğini oyunlaştırmak için uygulaman gereken tek bir doğru yol bulunmuyor. Bir yöntem seçerken değerlendirmen gereken unsurlar, hedef kitlene ve en iyi şekilde yanıt verdikleri deneyim türüne bağlı olarak biçimlenmeli.

Başarının anahtarı, müşterinin dikkatini çekmenin ve ona tutunmanın bir yolunu bulmaktan geçiyor. Keşfetmen ve araştırman için sıraladığımız, denenmiş ve test edilmiş stratejilerden bazıları ise şunlar:

1. Gerçek Bir Oyun Deneyimi Yarat

Web sitesi tasarımına ve içeriğine oyunlaştırmayı dahil etmek söz konusu olduğunda, ille de eşi benzeri görülmemiş şeyler düşünme hiç gerek yok. Olaya son derece basit bir şekilde yaklaşman ve özünde sadece gerçek bir oyun tasarlaman yeterli! Örneğin ABD, Amerikan Ordusu’na daha fazla insan çekmek için, potansiyel adayların Steam üzerinden oynayabilecekleri bir savaş simülatörü yarattı.

Oyun, orduda kariyer yapmayı düşünme ihtimali olan gençleri bu işin neye benzediğiyle tanıştırmayı hedef ediniyor. Eğer ki çocuklar Steam’de gördüklerini beğenirlerse askeri web sitesini ziyaret edip daha fazlasını öğrenebiliyorlar.

Tam özellikli bir oyun oluşturmaya gücü yetmeyen şirketler için biraz daha küçük ölçekli bir oyun, aynı derecede ilgi çekici olabilir. Örneğin Gwynnie Bee firması, müşterileri kiralama hizmeti satın almaya ikna etmek için indirim kodlu standart bir açılır pencere kullanmak yerine bir kazı kazan kartı oluşturdu. İnsanlar akıllı telefonlarını veya bilgisayar imlecini kullanarak sitedeki alanları kazıyıp para kazanabiliyor.

Gwynnie Bee’nin etkileşimli içeriğinin en güzel yanı ise, potansiyel ziyaretçileri işletmeyle kazançlı bir şekilde bağlantı kurmaya teşvik etmesinden geçiyor. Kazı kazan kartını kullanmak için öncelikle e-posta adresini vermen gerekiyor. Bu şekilde şirket, bir yandan tüketicilerini memnun ederken diğer yandan kendilerine e-posta listesi oluşturuyor.

Pazarlama kampanyan için bir oyun deneyimi tasarlarken şunları aklından çıkarmamalısın:

·         Doğru desteği al: İyi bir oyun tasarlamak, düşündüğünden çok daha zor. Hele ki kazı kazan kartından daha karmaşık bir şeye ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan! Düzgün çalışmayan bir oyun yaratmayı riske atmamalı ve kesinlikle bir geliştiriciyle çalışmalısın.

·         Deneyimin tanıtımını yap: Herkesin yeni oyununu bildiğinden emin olmalısın. Sosyal medyada oyununun ekran görüntülerini paylaş ve e-posta gönderilerinde bunun hakkında konuş. Sesini olabildiğince duyurmaya çalış!

·         Eğlenceye odaklan: Oyunların eğlenceli olması gerektiğini unutma. Kullanıcıların iyi vakit geçirdiklerinden emin olmak için hedef kitlenin tepkilerini düzenli aralıklarla incelemelisin.

2. Bir Sadakat veya Ödül Programı Tasarla

Hedef kitlenin sana ve markana verebileceği en değerli şeylerden biri, hiç kuşkusuz sadakatleri. Öyleyse bu bağlılıkları için onları ödüllendirmeye ne dersin? Sadakat programları ticari büyüme, katılım ve etkileşimler için tek kelimeyle harika araçlar. Firmanı tek bir sefere mahsus kullanan müşterileri, devamlı müşterilere ve markanın destekçilerine dönüştürmenin basit ve alternatif bir yolunu sunuyorlar.

Müşterilerini nasıl ve ne zaman ödüllendirmeyi seçeceğin ise tamamen sana kalmış. Bazı şirketler, müşterilerin sosyal medyada paylaştığı her gönderi veya bir bloğa yazdıkları her yorum için kullanıcılarına puan veriyor. Bu tip yaklaşımlar, bir yandan da markan ile daha fazla etkileşimi teşvik ediyor.

Öte yandan, müşterilerinin her ürün satın aldığında ödül kazanmalarına izin vermen de bir başka seçenek. Mesela Starbucks, ödül programını bu strateji ile beraber kullanıyor.

Müşteriler Starbucks’ta yaptıkları harcamalarını artırdıkça, gelecekteki satın alımlarına ekleyebilecekleri ekstra puanları ödül olarak kazanıyorlar. Bu sayede müşteriler hem daha fazlası için tekrar tekrar mağazayı ziyaret ediyor hem de akıllarında Starbucks’tan bir şey almak yokken bile satın almaya ikna oluyor!

oVertone şirketi ise, pazarlama stratejisinde oyunlaştırılmış ödülleri harika bir biçimde kullanan markalara verebileceğimiz örneklerden bir başkası. Sadakat programı, kullanıcıların bir sonraki seviyeye geçmek için ne kadar harcamaları gerektiğini görebilecekleri şekilde aşamalara ayrılıyor. Her seviyede de yeni ödüller ve avantajlar beliriyor.

Bir sadakat programı oluştururken şunları unutmamalısın:

Müşterilerine kendilerini özel hissettir: Hedef kitlene, sadakat programındaki şanslı azınlığın içinde olduğunu fark ettirmeli ve bunun için iyi hissetmelerini sağlamalısın. Onlara başka yerde karşılaşmayacakları indirimler, teklifler ve fırsatlar ver.

Onları bilgilendir: Müşterilerinin, bir sonraki ödülü kazanmak için ne yapmaları gerektiğini anlamalarını kolaylaştırmalısın, böylece daha fazlası için geri gelmeye devam edeceklerini göreceksin.

Zaman zaman bir şeyleri birbiriyle karıştır: Deneyimin sıkıcı hale gelmesini önlemek için en aktif müşterilerine “iki al bir öde” günleri veya bonuslar gibi alternatifler sun. 

3. Müşteri Etkileşimini Teşvik Et

Oyunlaştırma ile elde edeceğin en büyük fayda, müşteri etkileşimini teşvik etmesi ve artırması ile doğrudan alakalı. Örneğin, blog gönderilerine yorum yapan veya gönderilerini sosyal medyada paylaşan katılımcılara ödüller verebilirsin. Bu sayede müşterilerin ödüllerden yararlanırken sen de daha iyi bir iş varlığının avantajlarını elde edeceksin!

Samsung, müşterilerin sorunları tartışmasına ve video izlemesine olanak tanıyan web sitesine eklediği bir fonksiyon sayesinde oyunlaştırmayla etkileşimi artırıyor. En aktif katılımcılar ise çabaları için bir rozet alıyor.

Eğer ki şirket yapılaşman hedef kitlenin çok fazla katılımına ve etkileşimine ihtiyaç duyuyorsa, oyunlaştırma öğeleri kullanarak kullanıcıların seninle daha uzun süre kalmalarını teşvik edebilirsin. Hem de bu şekilde sana olan ilgilerini kaybetme riskini de azaltacaksın! Örneğin bir dil öğrenme uygulaması olan Duolingo, kullanıcıları için dört noktalı bir oyunlaştırma stratejisi kullanıyor.

Duolingo, yeni bir dil öğrenmenin ne kadar zor olduğunu ve çok zaman aldığını farkında. Bu nedenle yazılımı, kullanıcılarının küçük ve spesifik hedefler belirlemesini sağlayarak daha çok çalışmalarını için onları cesaretlendiriyor. Belirlenen görev ne kadar küçük olursa kullanıcıların uygulamayı kullanma oranları da o kadar artıyor. Ayrıca sürekli kullanıcılar belirli aralıklarla ödüller de kazanıyor. Zaman içerisinde gösterdiğin gelişmeyi, uygulamayı kullanan diğer kişilere kıyasla takip etmeni sağlayan bir ilerleme çubuğu bile var.

Oyunlaştırma, müşterilerine geri gelmeleri ve markanla etkileşim kurmaya devam etmeleri için başka bir neden sunuyor. Bu durum, müşterilerle uzun vadeli ilişkiler kurmaya dayanan Duolingo ve benzeri markalar için büyük anlamlar ifade ediyor. Şunlara ise dikkat etmen gerekiyor:

·         Basitleştir: İnsanlar, kolay olduğu müddetçe markanla etkileşim kurmak isteyecekler. Müşterinin ne yapmasını istediğini ve daha sonra ne yapması gerektiğini açıkça belirtmelisin.

·         Her eylemi ödüllendir: Vereceğin şey yalnızca bir yıldız veya dijital bir çıkartma bile olsa, insanları eylemleri için ödüllendirerek daha fazlası için geri gelmelerini sağlayabilirsin.

·         Aktif olmayan müşterileri dürt: Bir müşteri etkileşimli içeriğine dahil olup ardından katılmayı bırakırsa, onlara neden geri gelmeleri gerektiğini hatırlatan bir e-posta gönderebilirsin.

4. Yarışmalar Düzenle ve Ödüller Teklif Et

Yarışmalar, muhtemelen reklam kampanyalarında oyunlaştırmayı kullanmanın en kolay yollarından. İşin başlangıcından beri var oldular ve var olmaya da devam edecekler. Özellikle kullanıcıların e-posta adresleriyle sitelerine kayıt olmalarını isteyen şirketlerin, müşteriler hakkında bilgi toplamaları ve bir veri tabanı oluşturmalarını da sağlayan oldukça faydalı bir yöntem.

Yarışmalar aynı zamanda, hedef kitlenin şirketin için olumlu şeyler yapmasını sağlayan itici güçlerden biri. Örneğin, kullanıcıların bir sosyal medya gönderisi paylaştığı ve giriş yapmak için bir arkadaşını etiketlediği ya da katılmaları için arkadaşlarından bahsetmelerini istediğin bir yarışma düzenleyebilirsin.

Sağlıklı bir atıştırmalık bar şirketi olan KIND, müşterileriyle bağlantı kurmak ve yeni bir ürünü piyasa sürmek istediğinde sadece pazar araştırması yapmakla yetinmedi. Bunun yerine, müşterilerin bir sonraki görmek istedikleri lezzete oy vermelerini sağlamak adına “Barı Yükselt” adlı bir yarışma düzenleyerek kitlesinin daha çıkmamış bir ürün ile alakadar olmasını sağlamış oldu.

123ContactForm hedef kitlesinin ilgisini çekmek istediğinde ise, insanlara 6 ay boyunca üç platin abonelikten birini kazanma şansı verdi.

Yarışmalar doğaları gereği heyecan verici olmakla beraber içinde bulunması da her zaman keyifli oluşumlar! Kitlene büyük şeyler vermeden heyecanlandırmak için ise mükemmel fırsatlar. Tek yapman gereken, sunduğun ödülün hedef kitlenin ilgi alanına girdiğinden emin olmaktan geçiyor!

Birkaç profesyonel ipucunu da şuraya bırakalım:

·         İlk olarak reklamını yap: Sessiz sedasız, hiç kimsenin haberi olmadan bir yarışma düzenleme; öncelikle duyurular, bloglar, sosyal medya gönderileri ve e-postalarla insanları fikrin hakkında heyecanlandırmalısın.

·         İnsanlara katılmaları için birden çok seçenek ver: Eğer ki insanlar sosyal medya üzerinden yarışmaya katılamıyorlarsa, farklı bir yol olarak web sitende bir şeyler yapmalarına izin verebilirsin.

·         Galibiyetten sonra takip et: Birisi web sitende bir şey kazandığı zaman, kazananın peşini bırakma ve bir blog gönderisinde bununla alakalı görüntüler yayınla. Bu şekilde, markan için daha fazla heyecan yaratmış ve bir sonraki etkinliğin için insanların ilgisini çekmiş olacaksın!

5. Hedef Kitlenin Rekabetçi Hissetmesini Sağla

Kim ne kadar inkar ederse etsin, çoğumuz hiç değilse de en azından biraz rekabetçiyiz. Bu nedenle, içerik ve pazarlama çalışmalarına bir oyunlaştırma kampanyası uygularken, bu rekabet duygusundan yararlanman önem arz ediyor. Tek yapman gereken, takipçilerini rekabet etmeye teşvik etmenin bir yolunu bulmak!

Bunu en iyi şekilde uygulayan şirketler arasından Nike’ı örnek olarak gösterebiliriz. Nike ve Run Club uygulaması, insanları sağlıklı aktivitelere katılmaya motive etmek için bir araya geldi. Uygulama, kullanıcıların atletik seviyelerine göre kendileri için en ideal antrenman programını özelleştirmelerine ve oluşturmalarına izin veriyor.

Aynı zamanda, koşu topluluğunla paylaşmak için rozetler ve kupalar da kazanabiliyorsun. Uygulamadaki meydan okumalara ne kadar çok katılırsan, potansiyel olarak kazanma olasılığın da o kadar artıyor.

Fitbit, müşterileri etkileşimde tutmak için benzer bir yol kullanıyor. Fitbit uygulamasını indirdiğinde, egzersiz stratejilerin hakkında bilgilere erişebiliyor ve potansiyel olarak hedeflerine yönelik ilerlemeni takip edebiliyorsun. Bununla birlikte, örneğin ilk 500 metreyi yürüdüğünde kazanacağın rozet vb. ölçülebilir başarılar da mevcut.

Aynı zamanda Fitbit’teki kullanıcılar, bu uygulamayı kullanan diğer arkadaşlarını bulup çeşitli meydan okumalarda onlarla rekabet edebiliyor.

Oyunlaştırma stratejine rekabet öğesini başarılı bir şekilde eklemek için şunları unutmamalısın:

·         Sosyal ol: İnsanlar, herhangi bir platformda kazandıkları mevcut başarılarını gösterebiliyorlarsa işin içinde olmaya da daha meyilli oluyorlar. Bu yüzden, insanların başarılarını sergileyebileceklerinden emin olmalısın.

·         İnsanların kazanmak istemesini sağla: Lider tablosunun zirvesine çıkmak için bir neden sunman gerekiyor. Kullanıcıların belirli hedeflere ulaşmaları durumunda, onlara indirimler veya özel ödüller sunabilirsin.

·         İlerlemeyi göster: İnsanları, başarıya ne kadar yakın olduklarını göstererek hedeflerine ulaşmaları için çalışmaya devam etmeleri konusunda teşvik etmelisin.

6. Sıkıcı İçeriklerin Daha İlginç Görünmelerini Sağla

Kimi içerikler doğal olarak diğerlerinden daha ilgi çekiciyken, kimileri ise maalesef oldukça sıkıcılar! Eğer önemli bilgi veya verileri paylaşmak istiyorsan, bir tanıtım yazısı veya rapor oluşturabilirsin. Ne yazık ki bu tip belgeler, genel olarak maruz kaldığımız tekdüze sunuş biçimlerinden ötürü pek de ilgimizi çekmiyorlar. Bu nedenle ortaya çıkaracağın içerikte bundan kaçınmak için dikkatli olman gerekiyor.

Oyunlaştırma unsurlarıyla bu tip deneyimleri çok daha ilginç hale getirmen mümkün! Daytum.com gibi siteler, kullanıcıların kişisel istatistiklerini ve bilgilerini, ilgi çekici şekillerde sergileyen çizelgelere dönüştürmene olanak tanıyor. Kullanıcılarının raporlar aracılığıyla ilerlemelerini takip etmelerini ve ilerledikçe puan toplamalarını sağlayabilirsin!

Daha az ilgi çekici olan bilgilere ince nüanslar eklemek, deneyimi daha heyecanlı hale getirmenin etkili bir yolu. Müşterilerin, içeriklerin tarafından ne kadar cezbedilirse bunları işletmende satma olasılığın da o kadar muhtemel.

Pazarlama Stratejini Oyunlaştır

Oyunlaştırma yeni bir kavram olmamakla beraber, birçok firmanın ve tasarımcının yeni yeni yararlanmaya başladığı bir konsept. Gün be gün gelişmeye devam eden internet tarayıcıları ve akıllı telefonlar sayesinde müşteriler, web sitelerinin ve içerik kampanyalarının etkileşimli öğelerinin tadını daha iyi çıkarabiliyorlar.

Hedef kitlen dijital dünyanın derinliklerinde her geçen gün daha çok ilerledikçe, senden daha benzersiz ve kendine özgü deneyimler bekliyor. Oyunlaştırmayla, herhangi bir web sitesini veya pazarlama kampanyasını çok daha unutulmaz ve hatırlanmaya değer kılabilirsin. Bundan faydalanmayı kaçırma. Devir oyunlaştırma devri!