Generative AI, makine öğrenimi ve yapay zeka teknolojilerini kullanarak, yeni ve orijinal içerikler oluşturabilen bir “güç makinesi” olarak tanımlanıyor. Bu sistemler, verilerden öğrenerek, gerçekçi ve benzersiz örnekler oluşturabiliyorlar.
Beraberinde birçok etik sorunu da doğuran bu teknolojinin en sıkı takipçileri elbette ki dijital pazarlama ve teknoloji şirketleri. Her platformun kendine has bir algoritması olduğu artık herkesçe bilinen ve hatta kullanıcıların içerik tüketiminden yaşam tarzına kadar büyük sonuçlar doğuran bir gerçek.
Yakın dönemde dijital pazarlama dünyasında üretici yapay zeka ile ilgili yaşanan birkaç gelişmeye bir göz atalım ve bizleri neler bekliyor birlikte bakalım istedik, detaylar aşağıda, keyifli okumalar 👀
Snapchat’in Chat GPT ile Buluşması: My AI
Geçtiğimiz haftalarda Snap tarafından Snapchat için piyasaya sunulan ve “My AI” adı verilen yeni bir sohbet robotu ile tanıştık. OpenAI’nin ChatGPT’si tarafından desteklenen My AI, “ıvır zıvır bilgiler” üretmek, şiirler yazmak, yemek tarifi fikirleri bulmak, gezi planlamak vb. için metin tabanlı mesajlar oluşturmaya yardımcı oluyor.
Snapchat Plus sürümü aracılığıyla ödeme yapan kullanıcılar bu özelliğe erişebiliyorlar. Bunlar kulağa her ne kadar eğlenceli gelse de, Snap işlerin ters gitme ihtimalinin hala olduğu konusunda uyarıda bulunarak kullanıcılarını bilgilendirmeyi ihmal etmedi.
Snap’in blog gönderisinde “Lütfen birçok eksikliği barındırdığını ve bunun için üzgün olduğumuzu şimdiden belirttiğini” paylaştı. Açıklama şöyle devam ediyor: “My AI ile yapılan tüm görüşmeler saklanacak ve ürün deneyimini geliştirmek için daha sonra gözden geçirilecek. Lütfen My AI ile herhangi bir sırrınızı paylaşmayın ve tavsiye almak için ona bel bağlamayın. My AI her ne kadar önyargılı, yanlış, zarar verici veya yanıltıcı bilgilerden kaçınmak için tasarlanmış olsa da zamn zaman hataların olması kaçınılmaz.”
Bu özellik sadece ödeme yapan aboneler için geçerli olsa da, Snapchat+ kullanıcılarının sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Snap’e göre My AI vb. özelliklere erkenden erişmek için ödeme yapan kullanıcı sayısı 2.5 milyona ulaşmış durumda. Ayrıca bu kullanıcılar verecekleri geri bildirimler ile şirketin yapay zeka yeteneklerini geliştirmeye de yardım edecekler.
AI ile Etkileşim Artırılabilir mi?
ChatGPT’yi Snapchat’e entegre etmek, kullanıcılara uygulamada vakit geçirmek için başka bir sebep sunabilir. Hatta başkalarının uygulamayı kullanmaya bir şans vermesini de sağlayabilir. Ayrıca Snap, sohbet robotunu Snapchat’in kişiliğinden izler taşıyan bir uygulama olarak ve platformun güven ve güvenlik yönergelerine uyacak şekilde eğitmek için OpenAI ile birlikte çalışıyor.
Pazarlamacılar, yapay zeka tarafından üretilen yeni bir özelliği kullanıma erken sundukları için Snap’i övse de, markaların bundan yararlanmak isteyebilecekleri net bir kullanım alanı -en azından şu an- henüz oluşmamış gibi görünüyor.
Meta’nın Bitmeyen AI Sevdası: LLaMA
Meta, üretici yapay zeka hakkında ne düşündüğünü aktardıktan birkaç gün sonra yeni havadislerini de hızlıca paylaştı Ancak bunlar, Facebook ve Instagram’ın günlük kullanıcıları yerine, daha çok araştırmacıları ilgilendirecek bir potansiyele sahip. Sosyal dev, geçen ayın sonlarında Büyük Dil Modeli Meta AI’nın kısaltması olan LLaMA (Large Language Model Meta AI) adlı büyük dil modelini duyurmuştu. Ancak piyasada mevcut olan diğer dil modellerinden daha küçük olduğunu da söyleyelim. Örneğin, OpenAI’nin GPT-3’ü 175 milyar parametreye sahipken, Meta’nın LLaMA’sı 7 milyar ile 65 milyar arasında değişen boyutlarda model içeriyor.
Şirket, Meta’nın LLaMA hakkındaki blog gönderisinde önyargı, toksik yorumlar ve yanlış yanıt risklerini araştırıp ele alırken, daha yapılacak çok işleri olduğunu kabul ediyor. Ayrıca planlarının, akademik araştırmacıların yanı sıra hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve endüstri laboratuvarlarına bağlı diğer araştırmacılara da vaka bazında erişime izin vermek olduğunu da ekliyor.
Bir pazarlama AI şirketi olan Persado’nun dikey strateji ve ürün pazarlamasından sorumlu başkan yardımcısı Alex Olesen, Meta’nın yeni büyük dil modelinin ve onları eğitmek için kullanılan botların, kaynak sıkıntısı çeken şirketlere yardımcı olma potansiyeline de sahip olduğunu söylüyor. Ancak çoğunluk, Meta’daki yeniliklerin işletmelere kendi yapay zeka çabalarında henüz pek de yardımcı olmayacağına işaret ediyor.
Olesen, e-posta aracılığıyla; işletmelerin, güvenilir ve önceden onaylanmış kurumsal veriler üzerinde eğitildiğinden emin olmadan önce üretici yapay zekayı pazarlama veya müşteri hizmetleri için kullanmaya başlamamasının önemini de vurguluyor: “Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, üretici AI botlarının uygunsuz ve mantıksız içerikler sunduğuna dair çok sayıda rapor var.”
Tüketici AI Foksiyonlarını Gerçekten İstiyor mu?
İşletmelerin ve günlük kullanıcıların bu tür bir yapay zeka fonksiyonunu isteyip istemedikleri konusunda birçok kişinin kafasında hala soru işaretleri bulunuyor. Morning Consult tarafından yapılan yeni bir ankette, tüketicilerin yalnızca %10’u üretici çıktıların “çok” güvenilir olduğunu düşündüklerini, %42’si yapay zeka teknolojisinin kolayca kontrol edilemeyeceğini ve %44’ü sorumlu bir şekilde geliştirilemeyeceğini düşündüğü belirtiliyor. Özel endişeleri sorulduğunda ise %74’ü kişisel verilerinin gizliliği konusunda “çok” veya “kısmen” endişe duyduğunu, %70’i yapay zeka tarafından oluşturulan arama sonuçlarına yanlış bilgilerin dahil edilebileceği hususunda temkinli yaklaştıklarını belirtiyor.
Pazarlamacılar ve yapay zeka uzmanları, büyük dil modeli boyutuna bir sınır koyan Meta’nın bu hamlesinin akıllıca olduğunu düşünüyor. Örneğin, söz konusu üretici içerik olduğunda, Meta’nın kimilerinin uyardığı riskleri azaltmasına yardımı dokunabilir. Böylece geçmişte veri gizliliği ve yanlış bilgilendirme ile yaptığı bazı hataların tekrarlanmasını önleyebilir.
Marka stratejisi şirketi Siegel+Gale’de marka iletişimi direktörü olan Steve Susi’ye göre Meta, büyük dil modeline sınırlı erişim sağlayarak aslında onu sadece teoride pratiktekinden biraz daha kontrollü bir hale getiriyor.
Susi bu durumu güzel bir sembolizmle açıklıyor: “Evren büyüklüğünde bir tenis kortu hayal edin, bu durumda hakemler ancak belirli bir kısımda görev alabilirler. Bu tenis kortunun geri kalan tüm alanı ise tenis kurallarına uyulmayan yeni, havalı, tuhaf oyunların yapıldığı yer. Burayı izleyip kontrol edecek kimsenin olmaması bunun yine de kötüye kullanılabilecek inanılmaz derecede güçlü bir yapay zeka aygıtı olabileceği gerçeğini değiştirmiyor.”