“İyi” ve “mükemmel” bir dijital pazarlamacı arasındaki fark, her zaman belirgin olmayabilir. Sertifika ve eğitim gibi teknik becerilerin özgeçmişi dolgun gösterdiği doğru, ancak iletişim becerileri, problem çözme yeteneği, sorumluluk alabilme gibi tutum ve karakteri yansıtan temel yetenekler (soft skills) de bir o kadar, hatta belki de daha çok önem taşıyor.

Sonuçta herkes teknik bir bilgiyi öyle ya da böyle öğrenebilir, fakat bizi başkalarından ayıran temel etkenler genellikle karakterimizle ilgilidir. Ayrıca, yapay zekanın pazarlamacıların işlerini, yeteneklerini ve hatta kariyerlerini nasıl etkileyeceği üzerine büyük tartışmaların yaşandığı bu dönemde, temel yeteneklerin en insana özgü beceriler olduğunu hatırlatmak isteriz 😌

Dijital pazarlamaya yönelik niteliklerin birçoğu, belirli bir zaman dilimi içinde öğrenilmiyor. Bunun yerine, yıllarca süren sıkı çalışma ve deneyim yoluyla geliştiriliyorlar. Bu yazımızda, dijital pazarlama kariyerini ileri taşımak için ihtiyacın olan 9 temel yetenekten ve bunları nasıl geliştirebileceğine yönelik ipuçlarından bahsedeceğiz. Dolayısıyla, şu anda bu becerilere sahip değilsen, endişelenmene hiç gerek yok!

1. Sezgi

“Sezgi doğuştan gelir, varsa vardır yoksa yoktur” diye düşünüyor olabilirsin. Ancak bu doğru değil, çünkü sezgi deneyim yoluyla kazanılabiliyor!

Bir dijital pazarlama uzmanı olarak, ihtiyaç duyduğun verilere her zaman sahip olamayabilirsin. Kararlarını desteklemek için gereken bilgiye sahip olmadığında, genellikle sezgilerini dinleyerek kararlar alman gerekebilir. Bu tip durumlarda, bilinmezden korkmanın hiçbir faydası yok. Yapman gereken tek şey, içgüdülerine güvenmek!

Müşterilerin ve endüstrin hakkında derin bir anlayışa sahipsen, “sezgin” sadece bir tahmine değil, gerçek bilgi ve deneyime dayanıyor demektir. Fikirlerin, zaman zaman başarısızlıkla sonuçlanabilir, çok normal. Bunun için endişelenmek yerine hatalarından ders çıkarmalı ve sezgi gücünün zaman içinde artacağını bilmelisin.

2. Merak

Merak, yalnızca “olsa iyi olur” diyebileceğimiz bir beceri değil, dijital pazarlamacılar için adeta bir zorunluluk niteliğinde.

Bir disiplin olarak pazarlama, sürekli bir değişim ve dönüşüm halinde. Dolayısıyla her dijital pazarlamacının, yeni pazarlama teknikleri, araçları ve yöntemleri hakkında daha fazla soru sormaya ve öğrenmeye aç olması, ilgi ve tutku duyması gerekiyor.

Örneğin, 2018 yılında bir SEO uzmanı olduğunu varsayalım. Eğer o zamandan beri yeni herhangi bir şey öğrenmediysen, artık bu alanda “parlak” olarak kabul edilmen pek mümkün değil. Zira bilgilerinin güncelliği, çoktan yitip gitmiştir. Aynı durum, içerik pazarlamacıları veya sosyal medya yöneticileri için de geçerli.

3. Sosyal ve İletişim Becerileri

Biz insanlar, sosyal varlıklarız. Bu, sadece konuşmanın ötesinde birbirimizle iletişim kurmanın birçok yoluna sahip olduğumuz anlamına geliyor. Ayrıca, jest, mimik, beden dili ve kişisel görünüşümüz gibi sözsüz iletişim biçimlerini de kullanıyoruz. Sahip olduğumuz bu duygusal zeka sayesinde kendi tepkilerimizi ve duygularımızı yönetebiliyor ve aynı zamanda başkalarının farkında olabiliyoruz.

Güçlü sosyal ve iletişim becerilerine sahip olmadan bir dijital pazarlama ekibinde çalışmak küçük çaplı bir felakete yol açabilir. İçerik pazarlamasından sosyal medyaya, potansiyel müşteri oluşturmadan, ürün pazarlaması ve tasarıma kadar ekipteki her kişinin, genel hedeflere ulaşmak için birlikte çalışabiliyor olması son derece önemli.

Başkalarıyla iyi iletişim kurmadan tek başına çalışıyor olmak, hem kendin hem de şirketin için iyi sonuçlar alamamana sebep olacak. Ayrıca bir pazarlamacı olarak, insanların birbirleriyle nasıl iletişim kurduğunu anlamak için de sosyal becerilere ihtiyacın var. Böylece müşteri yolculuğunu (customer journey) anlayabilir, etkileşimi artırabilir ve ilgi çekici içerikler oluşturabilirsin.

4. İkna Yeteneği

Pazarlama, tamamen insanları bir ürünü satın almaya ikna etmekle ilgili. Bu nedenle harika pazarlamacıların bu becerinin hakkını verdiğine şüphe yok! İkna etme, marka için doğru olduğunu düşündüğün şeylerden ödün vermeden, belirlenen hedeflerle uyum sağlama yeteneğine sahip olmak anlamına geliyor.

Diyelim ki, ekibin için bir proje özeti hazırlayacaksın. Üst düzey eğitim danışmanı Kevin Reid’in, teklifini ekip arkadaşlarına kabul ettirmeni sağlayacak birkaç ikna tekniği önerisi var:

  • İlgilerini en baştan çek – Şaşırtıcı bir istatistik veya düşündürücü bir anekdot ile başla
  • İzleyici kitleni aktif bir şekilde dinle – Söylenenleri duy ve ilgi ve merakla onları gözlemle
  • Duraklamaları kullan – Önemli bir noktaya değindikten sonra küçük bir es vererek (genellikle 2 saniye yeterli) sunumunu daha etkili kıl ve soru veya yorumlar için zaman bırak
  • Samimi ve dürüst ol – Kimse yanıltılmaktan hoşlanmaz, bu yüzden söylediğin her şeyin arkasında durabildiğinden ve soruları cevaplayabileceğinden emin ol
  • Etkileyici bir kapanış yap – Sunumunda söyleyeceğin son şeyin, muhtemelen hatırlayacakları ilk şey olacağını unutma

İkna tekniklerinde başarısız mı oldun? Hiç önemli değil, sakın pes etmeyi düşünme. Unutmamalısın ki, pazarlama deneyimlemekle ilgili ve denediğin her şey ilk seferinde işe yaramayabilir. Başkalarını ikna etmeye çalışırken, argümanlarını sadece duygularına değil mantığa dayalı hale getirmeye özen göstermelisin.

“Eğer insanlar seni seviyor ve güveniyorsa, sana kulak verecek, tavsiyelerini dinleyecek ve açıklamalarını kabul edecek.”

Kevin Reid, Üst Düzey Eğitim Danışmanı

5. Analitik Beceriler

Sezgi ve ikna becerilerinin önemi tartışılmaz. Ancak söylediklerini destekleyebilmek de bir o kadar önemli. Analiz ve istatistiklerden mümkün olduğunca faydalanmaya çalışmalısın. Böylece, herhangi bir kampanya veya strateji için argümanlarını rahatlıkla güçlendirebilirsin.

Analitik beceriler, sosyal medya kampanyaları çıktılarını yorumlamak, potansiyel müşteri (lead) yönetim sistemlerini anlamak, Google Analytics 4 ve diğer birçok programı kullanmak gibi becerileri kapsayabilir. Ancak temel yeteneklere tekrar dönecek olursak, bu analizleri elde edebiliyor olmanın yanı sıra bunları yorumlayabilme ve eyleme geçirilebilir istatistikler üretebilme becerilerine de sahip olman gerekiyor.

Bu beceriye doğuştan sahip olmayabilirsin, dolayısıyla bu alanda zayıf olduğunu düşünüyorsan pratik yaparak kendini geliştirebilirsin. Alanında uzman kişilerden rehberlik ve ipucu alabileceğin birçok kaynak mevcut.

6. Teknolojiye Hakim Olma

Dijital pazarlamacıların teknolojiyle haşır neşir olması, iş tanımının kritik bir parçası. Özellikle günümüzde kullanılan yapay zeka araçlarının çeşitliliği sebebiyle, temel araçların nasıl çalıştığını anlamadan herhangi bir dijital kampanyayı yürütmek zor olabilir.

Analitik araçlardan sosyal medyaya, Microsoft Office’ten proje işbirliği araçlarına ve çok daha fazlasına kadar, teknoloji dijital pazarlamanın kaçınılmaz bir parçası. Bu nedenle rolünde başarılı olmak için piyasadaki birçok araç ve platform içinden ihtiyaç duyduklarını belirlemen gerekiyor.

Örneğin, bir sosyal medya pazarlamacısı olduğunu varsayalım. Zamanlama, sosyal dinleme veya içerik oluşturma için araçlar kullanabilirsin. Buradaki kilit nokta, biraz araştırma yaparak hayatını kolaylaştıracak ve ihtiyacını tam olarak karşılayacak araçları bulmak. Genellikle çoğu platform, ne sunduğunu göstermek veya diğer pazarlamacılardan gelen değerlendirmeleri okuyabilmen için ücretsiz deneme sürümleri bulunduruyor.

7. Uyum Sağlayabilme

Başarılı dijital pazarlamacılar, kendilerini güncel tutmak adına hep bir uğraş içindeler. Dolayısıyla, mükemmel bir adaptasyon ve değişime ayak uydurma yeteneklerine sahipler. Hatta zaman zaman, sektörü yakalamak için yıllarca kullandıkları taktiklerden bile uzaklaşmaları gerekebiliyor.

Herhangi bir değişikliğin sonucu, potansiyel ve mevcut müşterilerinin ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak olmalı ve bu ihtiyaçların her an değişebileceğinin altını tekrar çizmek isteriz. Aynı stratejileri, taktikleri ve inançları körü körüne sürdürmek, emin ol ki ne bir pazarlamacıya ne de işletmeye fayda sağlamayacak.

Sosyal medya ve arama motoru algoritmalarının ne kadar hızlı değiştiğini bir düşün. Herhangi bir algoritmada yapılan küçücük bir ince ayar, içeriğinin Google’ın 1. sırasından göz açıp kapayıncaya kadar 2. sayfaya gerilemesi anlamına gelebiliyor. Aynı şey, trafik almak için güvendiğin bir infografiğin, videoların önem kazanmasıyla az tercih edilmesiyle de sonuçlanabiliyor.

Bildiklerini unutmaya ve hata yapmaya açık olman gerekiyor. Tabi, ardından bunlardan ders çıkarmayı unutmamalısın! Değişiklikten veya yeni şeyler denemekten korkma ve ilerlemeye devam et.

8. Multitasking

Bir dijital pazarlamacı olarak, her seferinde sadece bir proje üzerinde çalışman pek olası değil. Bu iş aynı anda birden çok görevi yürütebilmekle ilgili, bu nedenle bu alandaki becerilerini geliştirmek için pratik yapmalısın.

Özellikle küçük ekiplerdeki birçok pazarlamacı, farklı uzmanlık alanlarına hızlıca girip çıkabilmek için birçok rol üstleniyor. Sabahları haftalık sosyal medya içeriği oluştururken, öğleden sonra yeni bir kampanyaya yönelik hedef kitleyi segmente etmek için müşteri verilerini analiz ediyor olabilirsin.

Çoklu görev yapmanın yanı sıra, en önemli görevleri önceliklendirmelisin. Kendine, işletmeye en büyük etki ve faydayı neyin sağlayacağını sor ve öncelikle bunu yap. Ayrıca, zaman yönetimini de düşünmen gerekiyor. Zamandan tasarruf etmek ve zaman yaratmak için şu stratejileri kullanabilirsin:

  • Kendine belirli bir süre ver
  • Küçük ve basit işleri önce yapma dürtüsüne karşı koy
  • Bir görev listesi oluştur ve alt görevler belirle
  • ·Görevleri toplu bir şekilde yap (benzer görevleri bir araya getirerek iş akışını iyileştir)
  • Görevleri önceliklendirmek için renk kullan 
  • Zaman çizelgelerini planına dahil et 
  • Görevleri başkalarına da devret
  • Ertelemekten kaçın 

9. Yaratıcılık

Yaratıcılığı olmayan bir pazarlamacı nedir ki? “Mad Men” dönemi reklamcılığının sona ermiş olması, yaratıcı metin ve görüntüler aracılığıyla potansiyel müşterilerle gerçek bağlantı kurmanın önemli olmadığı anlamına gelmiyor. Yalnızca sıradan bir mesaj göndererek veya bir stok görüntüsü paylaşarak, markanı rakiplerinden ayıramazsın, kendini öne çıkarman gerekiyor!

Bildiğin üzere, çevrimiçi rekabet oldukça yoğun. İçeriğinin görmezden gelinmesi ile tıklanması arasındaki farkı yaratan şey ise, yaratıcılık. Daha yaratıcı olmanın yollarını arıyorsan, elindeki fikir ve görüntüler ile beyin fırtınası yapıp düşüncelerini eyleme geçirerek pratik yapabilirsin.

“Yaratıcı düşünce şans eseri gerçekleşmez. İnce eleyip sık dokunması ve bilinçli bir şekilde uygulanması gereklidir. Başarılı bir şekilde uygulandığında, çeşitli problemlere yenilikçi çözümler üretmede etkili olabilir.”

Cathal Melinn, Analist ve E -ticaret Uzmanı

Kullanıcılar tarafından “gerçek” olarak algılanan videoları öne çıkaran Tiktok’un göz kamaştıran yükselişi, özgünlüğün ne kadar önemli olduğunu kanıtladı. Bir görsel veya video oluşturmak için, artık bir profesyonele ihtiyacımızın olmadığı zamanlarda yaşıyoruz. Bir tasarım platformu olan Canva, video veya kaydırmalı gönderiler oluşturmak için harikayken; Shutterstock ve Unsplash, reklam veya blogların için stok fotoğraflar ararken yardımına koşuyor.

Eğer dijital pazarlamanın metin yazarlığı veya tasarım tarafında değilsen, bu konuda uzman olan kişilerle işbirliği yaparak onların nasıl yaratıcı fikirler ürettiklerini anlamaya çalışabilirsin. Ardından, hem kendinin hem de onların bazı fikirlerini deneyip ne çıkacak diye bakabilirsin.