Herhangi bir videoyu izlemeden önce veya sonra videonun süresine bakanlardan mısın? Yalnız değilsin, çünkü artık uzun videolar pek de popüler değil. Özellikle ürün tanıtım ve kutu açılım videolarında gereksiz uzayan konuşmalar izleyiciyi yorabiliyor. İzleyiciler, ürünün kendisinden ziyade, “videoyu çeken kişinin hayat hikayesini dinlemek zorunda kaldığında” çoğunlukla izlemekten vazgeçebiliyorlar.
Buna ek olarak, artık bir videonun konusu kadar, süresi de artık izleyiciler önemli bir kriter hâline geldi. Uzun konuşmalı videoları daha akıcı ve izlenebilir hale getirmek için birçok platform videoları hızlandırma eklentisi sunuyor. Bu sayede, uzun videoları daha kısa sürede bitirip bir başka videoya geçebiliyor ve bu “sonsuz döngünün” bir parçası olabiliyoruz.
Bir video üretim çılgınlığı olduğu kadar tüketim çılgınlığı da söz konusu. Hadi seninle biraz zamanda yolculuk yapalım: Televizyon ilk olarak 1923 yılında John Logie Baird tarafından … Yok yok o kadar eski değil 😌
Neden Bu Kadar Çok Video İzliyoruz?
“Video izleme” eylemi önceleri yalnızca geleneksel medya aracılığı ile gerçekleştirilebiliyordu. Bize sunulan videoların dışında başka bir seçenekle karşılaşmak pek mümkün değildi. Fakat sosyal medyanın popülerleşmesiyle birlikte oyunun kuralları çok hızlı biçimde değişti. Dilediğin içeriği seyredebilme özgürlüğüyle birlikte, özellikle de herkesin eline bir “kamera” geçtikten sonra vido üretim ve tüketimi inanılmaz bir boyuta ulaştı.
Her konuda video içerikler üretilmeye başlandı ve bu içerik bombardımanına erişim daima “bir tık” uzaklıktaydı. Yemek videoları sayesinde, öğrenci evlerinde bile makarna harici şeyler pişmeye başladı. Çünkü artık hayatımızda her alanında, bilgiyi video içeriklere üzerinden almaya ve gitgide bu kolaylık ve hıza alışmaya başladık.
Peki tüm bunların video süresiyle ne alakası var?
Tahammülsüz İzleyici
Video üretim hacminin artması, beraberinde temel bir sorunu da getirdi: Artık uzun videolara tahammülümüz kalmadı. Bir videoyu bitirip bir diğerine başlamak istiyor, daha sonra onu bitirip bir diğerine geçiyoruz.
Böylece, kısalan video süreleri bu yoğun tahammülsüzlüğü beslerken, video üreticilerin daha yaratıcı olarak kısa sürede çok daha fazlasını anlatmak zorunda olduğu bir atmosfer oluşmaya başladı ve işleri çokça kızıştırmış oldu.
Video İçerik Çeşitliliği
Onlarca uygulama olduğu gibi onlarca video seçeneği her gün telefon ekranımızı “tıklatmaya” devam ediyor. Farklı “akımlar” veya farklı pazarlama hedefleri, izleyicinin tüketeceği videoların çeşitliliğini direkt olarak etkiliyor. Bir videoda “istediğini bulamadığında” bir diğer videoya çok rahat geçebilme imkanı, ister istemez video sürelerine de yansıyor.
- Eğer eğlenmek istiyorsan, video başlar başlamaz eğlenmek,
- Eğer bir ürün hakkında bilgi arıyorsan, o ürün hakkında ki bilgileri hemen öğrenmek,
- Eğer bir eğitim seti alıyorsan, o işi hemen öğrenmek istiyorsun.
Algoritma Güncellemeleri
YouTube’da uzunca bir süre, kanalı ve içerikleri “vezir veya rezil eden” en önemli metrik videolarının izlenme oranı iken, 2020 itibariyle durum değişti. Güncellenen algoritma ile birlikte, videoların erişim gücü videoların izleyicileri kaç dakika ekranda tuttuğu yani (elde tutma oranı) üzerinden belirlenmeye başladı.
Peki bu ne anlama geliyor?
- 16 dakikalık bir videoyu 1000 kişi izlediğinde ve bu kişilerin 200’ü videoyu tamamen izlediğinde elde tutma oranı %20 olarak hesaplanıyor,
- 3 dakikalık bir videoyu 1000 kişi izlediğinde ve bu kişilerim 800’ü videoyu tamamen izlediğinde ise elde tutma oranı %80 olarak hesaplanıyor.
Bu sayıların da net bir biçimde gösterdiği üzere, artık içerik üreticilerinin video sürelerini kısa tutması onlar için daha faydalı hâle geliyor.
Platform Yarışları
Artık tarihin tozlu sayfalarına karışan Vine’ı hatırlar mısın? 7 saniyelik video konsepti sunan ve kısa sürede tüm dünyayı ele geçiren bu platformun, TikTok ve Reels’ın öncüsü olduğunu söylesek pek de yanılmayız. 15-30 ve 60 saniye döngüsünde gidip gelirken, henüz 7 saniyeye inme cesaretini gösteremese de, her platformun farklı kuralları olması, içerik üreticilerine ilgili platform özelinde içerik üretmeye mecbur bırakıyor.
Ancak içerik türü veya konsepti ne olursa olsun, süreler kısalmaya devam ediyor. Instagram ve TikTok 15-30 ve 60 saniye döngüsünü kıracak bir uygulama veya özellik henüz geliştirilmese de, video platformlarının kalesi Youtube’un TikTok’u büyük oranda andıran “Youtube Shorts” isimli kısa video formatı, yakın gelecekte bizi çok daha kısa videoların beklediğinin habercisi olabilir
En İdeal Video Süresi
Yazı boyunca, video süresinin; video içeriği, hangi platformda yayınlandığı ve yazının temel amacına bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini sıklıkla vurguladık. Bu nedenle, tüm videolar için “tek bir ideal video uzunluğundan” söz etmek pek mümkün değil. Ancak konu “izleyicinin dikkatini çekmek” ise, ortak noktada buluşmak mümkün. İster reklam ister eğitici içerik olsun, videonun ilk 8-10 saniyesi, izleyicinin dikkatini çekmek ve onu “elde tutmak” için oldukça kritik. Kalan süredeki ilgi ve merakı canlı tutabilmenin özünde ise yine “tahammül” yatıyor.
Comments are closed.