Isırılmış bir elma, uçan mavi bir kuş, kırmızı çerçeveli sarı bir deniz kabuğu ya da yan yana dizilmiş iç içe geçmiş dört halka… Evet; doğru tahmin ettin: Apple, Twitter, Shell ve Audi’den bahsettik. Ucundan da olsa bahsettiğimiz bu logolar, belki de sadece gözünün önüne gelmekle kalmamış sana deneyimlerini de hatırlatmış olabilir. İşte, logo ve kurumsal kimlik bu kadar kuvvetli! O halde; bu gücü doğru biçimde kullanabilmen için; logo ne işe yarar, logo tasarımı nasıl olmalı ve renk seçimi nasıl yapılmalı ve daha birçok sorunun cevabını vermeye başlayabiliriz.
Logo 101: Logo Ne Demek?
Logo, bir markayı, oluşumu ya da şirketi tanımanı sağlayan ve mensup olduğu tüm hikaye ve fikirleri tek bir çatıda sunabilen tasarımlara deniyor. Logo tasarım çalışmalarında ; sembol, amblem ya da özel bir font belirlendikten sonra marka adının stilize bir şekilde yazılmasıyla oluşabiliyor. Yani logo bir sembolden, markanın isminin tipografik bir şekilde yazılmasından veya ikisinin buluşmasından da meydana gelebilir.
Geçmişine Bakalım: Logo Tasarımı Nasıl Doğdu?
Alıştığımız logo örneklerinden farklı olarak, ilk logo tasarımı / logo kullanımı, Sanayi Devrimi’nin ardından yükselişe geçen markalaşmanın ardından doğmaya başlamış olabilir mi? Aslında logonun tarihçesi aslında çok daha eskiye dayanıyor. Milattan önceki tarihlerde kullanılan sikkelerin, mühürlerin aslında bugün tasarlanan modern logoların atası olduğu düşünülüyor.
Matbaanın keşfedilmesinden sonra ise basım yapan matbaa oluşumlarının ve yazarların hak sahibi olduklarını belirtmek amacıyla kitapların üzerine çeşitli amblemler basması ise pek çok kaynağa göre modern logo tasarımının başlangıç noktası olarak kabul ediliyor. Tabii sanayileşme, marka oluşumu ve reklamcılığın gelişmesiyle bugün hayatımızda olan, günde onlarcasını gördüğümüz logoların tasarımının hız kazandığı bir gerçek.
Olmazsa Olmaz: Logo Neden Önemli?
Walt Disney’in fontunu bağımsız herhangi bir alanda görsen dahi o fontun Walt Disney’e ait olduğunu bilirsin. Bu aslında logo tasarımının ne denli güçlü olduğunu gösteren minik bir örnek. Logo, markalaşma konusunda oldukça önemli bir görev üstleniyor. Hatta doğru bir logo tasarımı, marka bilinirliğinin artması konusunda bile katkı sağlayabiliyor. Başarılı logo örneği, ürün ve hizmetleri özetlerken tüketici zihninde kalıcı bir yer sağlamayı hedefliyor. Logo tasarımı ayrıca markanın/hizmetin hedef kitleye kolayca ulaşarak bu kitleye doğru şekilde hitap etmesine de yardımcı oluyor. Logo tasarımı örneklerine göz attığında, bu yöndeki çabayı da rahatlıkla gözlemleyebilirsin.
Logo aslında bir markanın yüzü desek yanlış olmaz. Örneğin, daha önce adını hiç duymadığın bir markanın tasarladığı tişörtü çok beğendin, ama kalitesinden emin olamıyorsun. Eğer o tişörtün iç etiketinde adidas, Nike gibi bildiğin bir markanın logosunu görsen ve o tişörtün aslında bu markalardan birinin alt markasına ait olduğunu öğrensen birçok tüketici gibi o ürüne çok daha büyük bir gönül rahatlığıyla yaklaşabilirsin. İşte, bu hem logonun bir markanın yüzü olduğunun kanıtı hem de logonun gücü!
Logo Nasıl Olmalı?: Logo Tasarım Çeşitleri
“Logo tasarımı nasıl yapılır?” ya da “Bir logonun özellikleri nelerdir?” gibi soruların cevapları, aslında başarılı bir logo tasarımı için dikkat edilmesi gereken ögeleri işaret ediyor. Bu yaratıcı süreçte, doğru tasarım hizmetleri ve görsel ögelerin seçilmesi kadar, yazı tiplerine, güncel ve etkili logo tasarım programlarının seçilmesine de önem gösterilmesi gerekiyor.
Burada uzun ama güzel bir yolculuktan söz ediyoruz. Bu. yolculuğu en kolay ve doğru adımlarla tamamlayarak hayalindeki logoya ulaşman için aşağıdaki noktaları yakından takip etmen gerekiyor.
Sade ve Zamansız Bir Tasarım Seçmelisin
Global ve yerel pek çok başarılı markanın logolarını gözün kapalı bir şekilde çizebilecek olman ise basit bir tasarımın her zaman daha dikkat çekici, akılda kalıcı olduğunun kanıtı. McDonald’s, Spotify, Volkswagen, Migros, Türk Hava Yolları logolarını düşün…. Hepsinin görünürde oldukça basit tasarımları olmasına karşın, logo tasarım süreçlerinde bu basitliğin yerini daima daha karmaşık düşünceler yani stratejiler alıyor.
Tasarlanan logo sadece bugüne değil, her döneme hitap edebilmesi gerekiyor. Yani bugün herhangi bir sembol ya da o sembole atıfta bulunacak fikir, yalnızca popüler olduğu için onu kullanmak zamansızlık ilkesine ters düşebiliyor.
Özgünlük ve Çok Yönlülük Önemli
Kimse tasarlayacağı ya da tasarlatmak istediği logonun var olan bir markanın logosuna benzemesini istemez! Böyle bir seçim karışıklığa sebep olabileceği gibi marka imajını da büyük oranda zedeleyebilir. Bu nedenle logo tasarım süreci öncesinde markanın amacını ve yansıtmak istediği imajı iyice anlamak ve bunun yanı sıra rakip markalardan ayrışacak bir tasarım yapmak oldukça önemli. Bu anlamda, yazı karakterinde yapılacak ufak bir düzeltme bile, markayı istediği mesaja yaklaştırma gücüne sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Evet, basit fikir çoğu zaman etkileyici; hele bir de çok yönlü olursa! Çok yönlü tasarlanmış logo derken ne demek mi istiyoruz? Hemen FedEx’in logosuna göz atmanı istiyoruz. Oldukça sade olan bu logoda “E” ile “x”in yan yana geldiğinde oluşturdukları oku fark etmiş miydin ? İşte bu oldukça minimal ama güçlü bir fikir. Çünkü bu minik ok kargo şirketinin hızlılığını belirten bir sembol aslında. Çok yönlülük budur diyebilir miyiz 😌
Logo Tasarımında Renk Seçimi Nasıl Bir Fayda Sunar?
Renklerin psikolojik yansımaları olduğu günümüzde herkesçe biliniyor. Bu fikrin ortaya atılabilmesini mümkün kılan temel bulgunun, 18.yy’da Newton tarafından sunulan renk teorisi olduğu düşünülüyor. Güneş ışığını üçgen bir cam prizma arasından geçirerek renkler tayfını elde eden Newton, aynı tayfı başka bir prizmadan geçirip yeniden beyaz ışık elde ederek “konuya son noktayı” koymuş oldu.
1942 yılında renklerin organizmalara etkisini araştıran Goldstein; kırmızı rengin parkinson hastalarında patolojik problemi daha kötü hale getirdiğini, yeşili ise daha iyi bir hale getirip düzelttiğini tespit etmiş. Beyin hasarlı hastaların da kırmızıya negatif tepki verdiği görülmüş. Benzer araştırmalar özellikle 70’li yıllarda popülerleştikten sonra, renklerin kişilerin psikolojilerinde ve algılama süreçlerinde etkisi olduğu kanısına varılmış.
Günümüzde ise renklerin uyumu kadar onları gören gözlere hissettirdikleri, özellikle pazarlama sektöründe yoğun ilgili görmeye devam ediyor. Renkler, markanın karakterini veya vermek istediği mesaja yönelik seçiliyor.
Tam da bu nedenle marka kimliği yaratılırken, amblem ve logo tasarlanırken seçilen renklerin psikolojide doğru yansımaları taşımaları şart. Güven veren ve rahatlatan bir renk olan yeşilin Garanti Bankası ve TEB gibi banka logolarında; açlığa vurgu yapan kırmızının ise Burger King, McDonald’s, KFC, Arby’s fast food restoranı logolarında olmasının bir nedeni var! Logo tasarımı esnasında dikkat edilmesi gerekenler listesinin başında renk seçimi geliyor da diyebiliriz.
Logo renk seçiminde psikolojik etkilerin yanı sıra dikkat edilmesi gereken bir diğer şey ise elbette ki bakıldığında zeminin ve logonun birbirinden kolaylıkla ayrıştırılması. Bunu sağlamak için ise birbirine kontrast renklerin seçilmesi gerekiyor.
Comments are closed.