Pandeminin hayatımızdaki pek çok alanda alışkanlıklarımızı, hatta rutinimizi değiştirdiği aşikâr. İş hayatında meydana gelen değişimlerden biri ise hiç kuşkusuz ki bir ofise bağımlı olmadan çalışanların sayısının artması.
Eğer sen de haftanın beş ya da altı günü ofise gitmek istemeyenlerdensen ve iş hayatına bu doğrultuda yön vermeyi planlayanlardansan sana tavsiyemiz; öncelikle uzaktan mı, freelance mi, hatta hibrit (hybrid) mi çalışacağına karar vermen.
Evet; aslında bu üçü de birbirlerine sıkça karıştırılan farklı çalışma modelleri. Ama hiç merak etme; her zamanki gibi, sana yardım etmek için buradayız.
Haydi, gel, bu çalışma modellerinden bahsedip sonrasında, uzaktan çalışma ile freelance çalışmanın farklarına göz atalım 👀
Nedir Bu Uzaktan, Freelance ve Hibrit Çalışma Modelleri?
Tüm çalışma modellerinin aralarındaki farktan bahsedeceğiz; ama öncelikle ana ayrımları birkaç cümleyle özetlemekte yarar var.
Uzaktan Çalışma Modeli
Bir şirkette, ofise gitme zorunluluğun olmadan tam zamanlı olarak çalışırsın.
Freelance Çalışma Modeli
Bir şirketle, markayla, ajansla ya da kişiyle dönemlik olarak çalışırsın. Yine (yüz yüze toplantı gibi bir durum talep edilmediği sürece) freelance çalışma modelinde ofise gitmen gerekmez. Çalışacağın alanı da yine sen belirlersin. Sınırsız özgürlük sunan bu modelin artı ve eksilerine buradan göz atabilirsin.
Hibrit Çalışma Modeli
Bir şirkette tam zamanlı olarak çalışırsın; ama bazı günler ofise gitmen gerekirken, bazı günler evden çalışırsın. Şirkete bağlı çalışma sebebiyle hibrit çalışma modelini de genel olarak uzaktan çalışma modeli çerçevesinde değerlendirmek mümkün olabilir. Tabii hibrit çalışma modelinin diğerleriyle arasında bazı farklar da söz konusu. Buna en son değineceğiz.
Bir Şirkete Bağlı Olmak ya da Olmamak; İşte, Tüm Mesele Bu
Bahsettiğimiz gibi, uzaktan çalışma, diğer adıyla “remote” çalışma, bir şirkete bağlı olarak çalıştığın anlamına gelir. Yani çalıştığın şirket tarafından sigortan yapılır; şirketin özel sağlık sigortası, yemek kartı gibi haklar sunuyorsa bunlardan yararlanabilirsin. Hatta duymuşsundur; bazı şirketler uzaktan çalışanlarına özel olarak internet faturası desteği bile sağlıyor. Özetle, uzaktan çalışmanın avantajlarından biri, şirketinin sunduğu avantajlardan ofiste çalışıyor gibi yararlanmaya devam etmen anlamına geliyor.
Freelance çalışıyorsan ise bir şirkete bağlı olarak çalışmaz ve genellikle bir proje özelinde istihdam edilirsin. Ayrıca pek çok freelance çalışan, anlaşmış olduğu marka, ajans ya da şirketten sadece projenin ödemesini alır ve sigorta da dâhil olmak üzere sosyal haklarını kendisi karşılar.
Çalışacağın Projeyi Seçme Konusunda Ne Kadar Özgür Olmak İstersin?
Bir şirkette çalıştığında sen sev ya da sevme bazı projelerin/işlerin sorumluluğunu sana verirler ve çoğu zaman bu sorumluluklardan bir kaçışın ne yazık ki olmaz. Sevdiğin bir proje için çalışmak ne kadar keyifliyse, pek hoşlanmadığın bir iş için saatlerini vermek de bir o kadar sıkıcı olabilir. Uzaktan çalışma durumunda bu gibi şeylere hazırlıklı olman konusunda seni şimdiden uyarmak isteriz.
Fakat söz konusu freelance çalışma olduğunda kendi istediğin projeyi seçmekte özgür olursun. Bu da tabii ki daha keyifli bir çalışma sürecinin kapılarını sana sonuna kadar açıyor. Pek çok insan için de freelance çalışmanın en büyük artısı bu olarak görülüyor.
İşinin Karşılığında Alacağın Ödeme Her Ay Sabit mi Olsun, Değişken mi?
Tahmin edebileceğin gibi, bir şirkete bağlı çalışmak alacağın maaşın da -prim gibi ek ödemeler dışında- belli olduğu anlamına gelir. Yoğunluğun az olsa da iş yükün hafif olsa da aylık olarak alacağın ücreti bilirsin. Tabii, eğer yoğun çalışıyorsan ve aldığın maaş düşükse bu, emeğinin karşılığını alamadığın anlamına gelebiliyor.
Söz konusu freelance çalışmaksa alacağın ücret çalıştığın projeye göre farklılık gösterebilir. Freelancer’lar için doğru fiyatlandırma rehberi yazımızda da bahsettiğimiz gibi, vereceğin teklif; deneyimin, senden istenen iş kalemleri, işin yoğunluğu, iş teslim tarihinin yakınlığı gibi kriterlere göre değişiklik gösterebilir.
İşe uygun bir fiyatlandırma yapmak emeğinin hakkını alma konusunda uzaktan çalışanlara kıyasla daha adil olsa da, her ay aynı oranda iş yapmama ihtimali pek çok insan için aylık bütçe planlamasının önünde bir engel olarak görülebilir.
Tüm bunlara artı olarak bir şirkette çalışıyorsan maaşını alacağın gün genellikle bellidir. Fakat eğer bir freelancer isen ve güvenilir bir şirketle çalışmıyorsan ya da çalıştığın marka ile aranda Bionluk gibi güvenilir bir köprü yoksa ödeme alacağın gün değişkenlik gösterebilir. Bu da seni zor durumda bırakabilir.
Bu nedenle; freelance iş yapmayı düşünüyorsan daha önceden çalıştığın, referans aracılığıyla tanıştığın güvenebileceğin bir markayla çalışman ya da Bionluk gibi aracı platformlar desteğiyle ilan açarak daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmayı denemen.
Mesai Saatini Sen mi Belirlemek İstersin, Yoksa Patronun mu Belirlesin?
Freelance çalışmanın avantajlarından en önemlisi, hiç kuşkusuz ki kendi işinin patronu olabilmen. Burada sadece freelancer olursan kendi iş yoğunluğunu belirleyebilecek olmandan bahsetmiyoruz; aynı zamanda çalışma saatlerini, hatta günlerini kendin planlayabilmenden de söz ediyoruz.
Mesela haftanın 4 günü çalışmayıp geri kalan 3 gün çalışmayı isteyebilirsin ya da 09.00- 18.00 saatleri arasında değil de 10.00-16.00 saatleri arasında çalışmak ve geri kalan zamanı kendine, sevdiklerine ayırmayı düşünebilirsin. Eğer bir freelancer isen bu isteklerini hayata geçirmen de mümkün olabilir.
Fakat uzaktan çalışıyorsan, şirketinin politikalarına uyum sağlaman gerekir. Diğer bir deyişle, remote çalışma modeline dâhilsen bu, büyük ihtimalle haftanın 5 günü, günde 8 saat çalışacağın anlamına gelir. Üstelik çalışacağın saatler de şirketin tarafından belirlenir. Yani çalışma planlamanı freelance iş modelinde olduğu gibi özgür bir şekilde yapamayabilirsin.
Hibrit Çalışma Modelinin Diğer Artıları
Uzaktan çalışma ve freelance çalışmadan bahsetmişken, pandemi sonrası daha çok tercih edilmeye başlanan hibrit (hybrid) çalışma modelini de es geçmek olmaz! Hibrit çalışma düzeni, haftanın bazı günleri ofise gittiğin bazı günleri ise uzaktan çalıştığın bir model. Yani aslında yine bir şirkete bağlı olarak çalışırsın, ama her gün ofise gitmen ve zamanının çoğunu yolda geçirmen gerekmez.
Elbette her iş modelinin olduğu gibi hibrit çalışmanın da artıları mevcut. Mesela uzaktan çalışma ve freelance çalışmada, bir ofis ortamına dâhil olmadığın için sosyalleşme oranın azalabilir, hibrit çalışma modeli ise bazı günler ofiste olmanı sağlayarak iş arkadaşlarınla zaman geçirmen, sosyalleşebilmen konusunda sana yardımcı olabilir. Eğer sıraladığımız avantaj ve dezavantajları inceleyip kendini remote (uzaktan) çalışma modeline daha yakın hissettiysen hibrit çalışma şeklini de değerlendirebileceğini belirtmek için bunu da not düşmek istedik.
“Yok ben kendi işimin patronu olayım.” diyorsan da sen, freelancer olmayı kafaya koymuşsun demektir. Freelancer olarak çalışıp yeteneklerini geniş kitlelere gösterebilmen, geçimini freelance projeler hayata geçirerek sağlayabilmen için yanındayız 🤩
Comments are closed.