Uzaktan çalışma veya freelance çalışma artık birçok çalışan için rutin hâline geldi. Çalışma hayatında mobilite ve globalizm rüzgarları hızla eserken, “dijital göçebe” kavramı da bu rutinin parçalarından biri olmak üzere 🤩 Peki nedir bu dijital göçebelik? Yakamoza karşı soğuk içeceğini yudumlayarak “çalışmak” gerçekten mümkün mü? Nasıl, nereden başlamalı, nelere dikkat etmeli?
Sorularının cevabını, Bionluk ekibinden Nihan’ın içten cevaplarıyla verelim istedik. Keyifli okumalar 🤩
Merhaba Nihan, ilk olarak bizlere dijital göçebe olmaya nasıl karar verdiğinden biraz bahsedebilir misin? Seni motive eden şey neydi?
Neredeyse 2 yıla yakın süren Covid ve evden çalışma süreci beni bu deneyime yönelten sebeplerin başında geliyor. Her zaman deneyim ve yeniliklerin peşinde olan ruhum, bu süreçte evde tek başına ve duvara bakarak çalışmaktan çok sıkılmaya başlamıştı.
Bu döngüden çıkmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir noktaya gelmiştim, denemeli ve gitmeliydim. Beni her şeyi yapmaya iten şey, çaresizce bu ortamdan uzaklaşma isteğimdi diyebilirim. Nereye ve nasıl olacağını bilmeden tek bir şeyi biliyordum; gitmeliydim. Hayallerimin peşinden ve daha özgür bir yaşama adım atmalıydım.
Dijital bir göçebe olarak çalışabilmeniz için en başta gelen şart elbette bilgisayarını alıp uzaktan çalışabilme imkanı sunan bir işte çalışıyor olmak.
Yeni nesil şirketlerde bu imkan olsa da “yurt dışına gideceğim” dediğinizde patronunuzdan veto yemeniz olası. Gerçekten de orada karşılaştığım birçok djital göçebe yöneticilerinden habersizce bu deneyimi gerçekleştirmeye çalışıyorlardı 🥺
Benim en büyük şansım ise mottosu “daha özgür ve mutlu bir yaşam mümkün” olan Bionluk ekibinin bir parçası olmak. Bu deneyim imkanını bana sunan gerçek bir freelance kültürünün içinde olmak cesaretimi daha da artırdı.
Dijital göçebe olmak senin için ne ifade ediyor?
Bir yandan çalışırken bir yandan dünyayı gezme fikri birçoğumuz için rüya gibi bir yaşamı tanımlar. Dijital bir göçebe olarak yaşarken gerçekten de inanılmaz yerler görebilir, farklı kültürlerden pek çok arkadaş ve bağlantı edinebilir, hiç düşlemediğiniz bir dünyanın kapılarını aralayabilir ve deneyimleyebilirsiniz.
Bilinmeze doğru bir adım atmak benim için hem çok korkutucu hem de çok heyecan vericiydi. Dilediğim yerden iş üretebilmek ve dileğim yerde güne gözlerimi açabilmek… Benim için gerçek bir özgürlüğü ifade ediyor.
Dijital Göçebe Olmanın Zorlukları
Dijital göçebelik deneyimin boyunca karşılaştığın zorluklar nelerdi? Bu zorlukların üstesinden nasıl geldin?
Bir okyanus kenarında, palmiye ağaçlarının altında, hindistan cevizi suyunu yudumlarken bir yandan da laptopla çalışmak kulağa rüya gibi gelse de dijital göçebe olarak çalışmanın kendi içinde getirdiği zorluklar da bulunuyor.
Bir kere sürekli hareket etmek, bir bavul ile gezmek başlı başına yorucu olabiliyor. Bir sonraki rotanı detaylıca planlamak ve bu planların her an koşullara göre değişebilir olması dirlik düzen severler için kolay süreçler olmuyor.
Benim için de her yer değiştirdiğimde ilk hafta alışma süresi en zorlayıcı dönem oluyordu. Bulunduğun ortama, topluluğa, şehire alışmak ve burada düzenini kurmak en zorlayıcı yanı oldu. Ancak ilk birkaç seferden sonra nasıl hareket edeceğin, nasıl bir düzen kurabileceğinle ilgili yetiler ve hissiyat da gelişmeye başlıyor.
Ancak farklı ülkelere seyahat ederken en dikkat edilmesi gereken konuların başında güvenlik geliyor. Bu da zamanla gelen, bulunduğun yere ve topluluğa farkındalıkla gelişiyor.
Karşılaştığım bir diğer zorluk ise bulunduğum ülkeler arası saat farkıydı. Costa Rica’da bulunduğum süre boyunca Türkiye ile aramızda 9 saat, Panama ve Colombia ile ise 8 saat fark vardı.
Bu nedenle güne saat 6.30’da başlıyor, Türkiye ile toplantılarımı sabah saatlerinde hallediyor, sonrasında ise kendi iş düzenime göre çalışmalarımı tamamlıyordum. Bu zorluk ise kendi içerisinde bir düzeni getirdiği için, ben bu durumdan pek de şikayetçi olmadım. Zira doğanın içinde istemeseniz de gün ışığı ile uyanıyorsunuz 😌✨
Dijital Göçebelik vs. Freelance Çalışma
Sence uzaktan çalışan veya freelance olarak kariyerine devam eden herkes dijital göçebe olabilir mi? Senin için dijital göçebelik ve freelance çalışma arasında bir fark var mı?
Dijital bir göçebe, Wi-Fi bağlantısı varsa dünyanın herhangi bir yerinden uzaktan çalışabilir. Dijital göçebe hayatı, neyse ki, giderek daha fazla uzaktan çalışma fırsatı ile daha yaygın bir yaşam tarzı haline geliyor.
Bu yaşam tarzı gerçek bir özgürlük veriyor. Bu nedenle laptopu ile mekansal zorunluluğu olmayan herkes dijital göçebe bir yaşamı benimseyebilir. Freelance çalışma ise dijital göçebeliğe en uygun meslek erbabı diyebiliriz. Gittiğim yerlerde tanıştığım pek çok freelance çalışan arkadaşım, bulundukları topluluk içerisinde de yeni iş fırsatları yakalayarak çalışma ağlarını geliştirme fırsatı buldular.
Bu deneyimle ilgili mutlaka olması gereken özellikler veya net beklentiler olduğunu düşünüyor musun?
Bu deneyimde mutlaka olmazsa olmazların başında hesap kitap yapma becerisi geliyor. Eğer benim gibi bu konularda pek de iyi değilseniz deneyimleye deneyimleye mecburen öğreniyorsunuz 🥲
Yani ayağını yorganına göre uzatmak “zo-run-da-sın.” 🔥 Bunun için tabii ki en mantıklı çözümlerden biri, göçebelerin de sık sık tercih ettiği hosteller.
Hostellerde kalarak, ortak mutfak kullanımı ile market alışverişi yapıp kendin pişir kendin ye yöntemi ile bütçeyi kısmak mümkün oluyor. 💵
Beklentilerle ilgili ise en net söyleyebileceğim detay “hiç beklenti” ile yola çıkmak. Bu sayede; gelecek deneyimlere açık olmak, farklı kültürler içerisinde yalnızca yaşadığınız anın farkında olmak en önemlisi.
Bu deneyimini kolaylaştıran veya zorlaştıran şeyler oldu mu? Bizimle detaylıca paylaşabilir misin?
Deneyimi kolaylaştıran en önemli etken sıkılgan ruhuma sürekli bir değişim ve yenilenme alanı sunmaktı. En güzel yanı ise hangi mevsim kombinasyonu sana uyuyorsa ona uygun program yapabilmekti. İster dağ havası almak için dağlara çıkabilir, istersen ülkende karlar düşerken okyanus kıyısında palmiye ağaçlarının gölgesinde dinlenebilirsin.
Zorlukları ise farklı bir düzen ve kültürde olduğun için kendini evindeki gibi güvende ve rahat hissedemeyebiliyorsun her zaman. Ancak insan ilişkileri de bu süreçleri kolaylaştırıyor.
Bu deneyimin sana mutluluk veren, seni geliştirdiğini düşündüğün en büyük katkısı neydi?
Farklı kültürlerden insanlarla bir arada olmak, yeni beceriler edinmek, yeni bir dil öğrenmek, geniş bir bakış açısı kazanmaktı benim için. En önemlisi de nasıl bir yaşam tarzını benimseyeceğime ve geleceğime dair önemli kararlar almamı sağladı. Neyi istediğimi artık çok daha iyi biliyorum.
Dijital Göçebe Olmak: Başvuru Süreci ve Diğer Beklentiler
Dijital göçebe olmak isteyenlere, başvuru süreçleri ve sonrası için önerilerin olur mu?
Cesaret! Eğer şimdi değilse, ne zaman ? 💪
Costa Rica, Panama gibi bazı ülkelerin artık “digital nomad” vize başvuruları kabul ettiklerini biliyorum. Ben seyahat ederek böyle bir vize başvurusuna gerek kalmadan yolculuklarımı yaptım. Örneğin Costa Rica Türkiye pasaportuna 30 gün vizesiz kalış izni veriyorken Panama ve Kolombiya 90 gün veriyor. Genellikle Orta ve Güney Amerika ülkelerinde Türkiye pasaportuna 30-90 gün aralığında vizesiz kalma hakkı tanınıyor. Eğer işte burada yaşayabilirim dediğiniz bir yere denk gelirseniz Dijital Göçebe vize başvurusu da yapabiliyorsunuz.