Evet, sonunda başardın. Günlerdir özene bezene üzerinde çalıştığın harika blogu bitirdin. Şüphesiz, insanlar bütün dikkatleri üzerine hemencecik toplayacak bu blogun cazibesine kapılacak ve yazdığın her kelimeye hayran kalacaklar, öyle değil mi?  Mükemmel bir dünyada, belki. Gerçek dünyada ise, blog gönderini bitirmek sadece bir başlangıç.

Eminiz ki, idolleştirdiğin birkaç blog yazarı veya hiç değilse okumuş ve sevmiş olduğun birkaç blog gönderisi vardır. Sence blog yazarları, bu harika içerikleri oluşturduktan sonra hiçbir şey yapmadan bekliyor olabilirler mi? Tabi ki de hayır! Gönderinin kendisinin, yapılması gerekenlerin yalnızca küçük bir parçası olduğunun – bu yazının devamın da senin de fark edeceğin üzere- bilincindeler.  Her başarılı blog gönderisinin veya tanıtmaya çalıştığın herhangi bir içeriğin arkasında, iyi düşünülmüş ve uygulanmış bir sosyal medya kampanyası bulunuyor.

“Nedir bu sosyal medya kampanyası?” diye soruyor olabilirsin. Bir sosyal medya kampanyası, severek oluşturduğun blog gönderilerini, farklı sosyal medya platformlarında tanıtmak ve bilinilirliğini artırmak için tasarlanmış bir dizi gönderiden veya genel olarak e-postadan oluşmakta. İnsanların, gönderilerinin organik olarak keşfedilmesini beklemesi ise yapılan en yaygın hatalardan. Hedef kitlenin seninle etkileşim kurması için, içeriğine “tesadüfen” denk gelmesini beklersen, bekleyişin tahmininden çok daha uzun sürebilir. Bunun yerine, dizginleri eline almalı ve onlara ulaştığından emin olmalısın! 

İlerlemeni Takip Et ve Hedefler Belirle

Bir  sosyal medya kampanyasında, her biri birbirinden önemli olan pek çok yön bulunuyor. Bunlardan ilki ise açık ve tanımlanabilir bir hedefe sahip olmaktan geçiyor: İster sunduğun bir ürün veya hizmetin satışını artırmak iste, ister e-posta abone listeni büyüt, ister yalnızca blogunun görüntülenmesini ve tanınmasını sağlıyor ol.

Hedefini günün en başından beri belirlemiş olmak, emin ol ki bütün süreci daha yönetilebilir kılacak. Çünkü seni harekete geçirip devam etmeni sağlayacak bir amaca sahip olmuş olacaksın. Hedeflerine yönelik gelişmeni not edebilmen ve buna göre yolunu çizmen için, bu hedefi izlemenin ve ölçmenin bir yöntemine sahip olmak da bir o kadar önemli.

Harekete Geçirici Mesajını (Call to Action) Unutma!

Hedeflerinle aynı çizgide kalmanın en önemli unsuru, CTA (harekete geçirici mesajları) etkili bir biçimde kullanmak. Konunu tanıtmak için oluşturacağın içeriğin genelinde, kitleni nazik bir biçimde yapmalarını istediğin şeye doğru ikna etmen çok mühim.  

E-posta aboneleri mi arıyorsun? Bu arayışından kimsenin haberi olmadığı müddetçe abone olmayı kim nereden bilebilirler ki! Yoksa daha çok ilgilendiğin şey, bloguna daha fazla okuyucu çekmek mi? Yine aynı şekilde, hedef kitlen sen onları doğru yöne yönlendirmediğin sürece hangi adımları atmalarını istediğini bilemeyecek. 

Sosyal Medya Kampanyaları İçin Platformları Çeşitlendirme

Sosyal medya kampanyanı oluşturmanın bir diğer temel ilkesi, kendini veya içeriğini tanıtmak için kullandığın platformları çeşitlendirmek ile alakalı. Önündeki çok sayıda seçenek arasından birini seçmek ve isteğine bağlı olarak birkaç gönderi hazırlayıp “günü bitirmek” kolay gelebilir. Fakat bu yaklaşım, kendin için belirlediğin hedeflere ulaşmana yardımcı olacak sonuçları sana vermeyecek.

Sosyal medyanın olabildiğince çok alanında mevcudiyet göstermek, tahminin ötesinde çok daha geniş bir kitleye ulaşmana yardımcı olabilir. Ayrıca her platform, bir diğerine kıyasla farklı olanaklar sunuyor ve birbirinden kayda değer ölçüde değişiklikler gösteriyor. Dolayısıyla, tek bir gönderi oluşturup ardından onu her bir platforma kopyalayıp yapıştırabileceğini sanıyorsan, bil ki yanılıyorsun. Kampanyanı tam olarak detaylandırmak için biraz çalışman gerekeceği doğru. Ancak hedeflerine doğru büyüme potansiyeli, kaçırmaman gereken büyük bir fırsat! 

Uyumlu Görseller Kullanarak Marka İmajına Sadık Kalmak

Yapbozun temel parçalarından bir diğeri, platformlarda kullandığın tüm görsellerin markanın karakteristik özelliklerini taşıdığından ve buna uyum sağladığından emin olmak. Marka çizgine sadık kalmak, yalnızca yeni kişilerin ilgisini çekmek için değil, aynı zamanda tanınmayı sürdürmek için de inanılmaz derecede faydalı.

Kampanyanı yürüttüğün her platformda kullanacağın bir avuç güçlü resim seçmek, kampanyanın rastgele görünmesi yerine birbiriyle uyum içinde olmasını sağlayacak. Canva veya Easel gibi bir program kullanarak, görsellerini kampanyaya özel olarak oluşturman ayrıca yararlı olabilir. 

Koordineli ve Planlı İlerleme

Son olarak, bir sosyal kampanyayı yürütmek dikkatli ve koordineli bir programla çok daha rahat hale geliyor. Facebook’ta tek bir gün içinde blogunla ilgili üç kere gönderi paylaşıp ertesi gün hiçbir şey yapmamak yerine, bir adım geri çekilmek ve planladıklarına yukarıdan bakmak fayda sağlayabilir. 

Kampanyanı yürüttüğün tüm platformlarda tutturman gereken hassas bir denge var. Kendini göstermek adına, hangi platformların senin için en mantıklı olduğunu belirlemeli ve bunlara odaklanmalısın. Ancak diğerlerine de gereken özeni vermeye devam etmelisin. Örneğin, diyelim ki hedef kitlenin bir Twitter kampanyasına iyi yanıt vereceğini biliyorsun. Tabi ki, bu platformda kampanyanı tüm gücünle desteklemelisin. Fakat tüm enerjini Twitter kampanyana ayırmayı tercih edersen, aynı kampanyanın mesela Pinterest veya Instagram’a ulaşmasıyla elde edebileceği potansiyel kazançları kaçırabilirsin.

Az önce ele aldığımız başlıkları tekrar gözden geçirmemiz gerekirse; başarılı bir sosyal medya kampanyasının kilidini açmanın anahtarları:

  • Aklında, takip edebileceğin bir hedefin olmalı.
  • Harekete geçirici mesajlarını dahil ettiğinden emin olmalısın.
  • Sosyal medya platformlarını çeşitlendirmelisin.
  • Uyumlu görseller kullanmalısın.
  • Düşünülmüş ve koordineli bir planlamaya sahip olmalısın.