Video içerik, günümüzün en güçlü hikaye anlatma araçlarından: Yalnızca işinin tanıtım kampanyaları, etkileyici fikirleri ve deneysel içerik girişimleri için mükemmel bir deneme alanı olarak hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda ses, hareket ve görsellerin duygusal olarak etkileyici bir kombinasyonuyla, markan ve hedef kitlen arasında daha derin ve tatmin edici ilişkiler kurmana da yardımcı oluyor.
Peki bu oldukça zahmetli ve zaman alan süreci, pazarlama stratejin için nasıl en iyi hale getirebilirsin? Cevaplar heme aşağıda 🔍
Videonun Değer Teklifi (Value Proposition)
Videolar, içerik pazarlamacıların kullanabileceği en çok yöne sahip taktikler arasında. İyi bir video oluşturduğunda, birçok farklı şekilde hazırlayabilir, yükleyebilir ve sunabilirsin. Peki videolar ne sunuyor?
- 6 saniyelik Vine videolarından belgesellere kadar hem uzun hem de kısa her formatta iyi çalışıyorlar.
- Bağımsız ifade parçaları veya zaman içinde ortaya çıkan ve seri hale getirilmiş konuşmalardan oluşabilir.
- Ana öğe olarak sunulabilir veya reklamlardan önce yayınlanabilir.
- Web siten, blogun veya sahip olduğun diğer kanallar, e-postalar, YouTube gibi üçüncü taraf video siteleri, SlideShare sunumları ve web seminerleri gibi hemen hemen herhangi bir içerik platformunda başarı gösteriyorlar.
- Hem masaüstü hem de mobil ortamlarda rahatlıkla kullanılabiliyorlar.
- Alakalı diğer içerik çalışmalarınla yeniden kullanılabilir, tasarlanabilir ve yayınlanabilirler.
- Uzun süreler boyunca arşivlenebilir ve Meerkat veya Periscope gibi mesajlaşma platformlarında canlı yayın etkinlikleri olarak anında üretilebilirler.
- Facebook, Twitter, Instagram ve Snapchat dahil olmak üzere sosyal ağlarda anında paylaşılabilir.
Elbette, video her zaman için ideal format olacak diye bir şey yok. Örneğin, CMI’ın İçerikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Michele Linn, daha hızlı olduğu ve çok fazla dikkat gerektirmediği için hedef kitlenin kısa bir makale okumayı zaman zaman video izlemeye tercih edebileceğini söylüyor.
İpucu: Video oluşturmanın doğru karar olup olmadığını nasıl anlarsın? Anlatacağın hikaye, görsel ve sesin sağladığı avantajları çıkardığında hala anlam ve bütünlüğünü koruyor mu? Cevap hayırsa, hem üretim hem de tüketim açısından daha az taahhüt gerektiren bir formatta başlamayı düşünmelisin. Metin sürümü iyi karşılanırsa, içeriği video olarak yeniden kullanmak isteyip istemediğine daha sonra karar verebilirsin.
Nasıl Çalışıyor?
Her taktikte olduğu gibi, video içeriği oluşturma kararı da yapacağın pazarlamanın hedef ve beklentilerine paralel olmak zorunda. Neyse ki, özellikle bir pazarlamacının bakış açısından video, hemen hemen her içerik pazarlama hedefine veya amacına uygulanabilen bir dizi yaratıcı ve stratejik seçenek sunuyor. Haydi, birkaç örneğe göz atalım:
Marka bilinirliğini ve ilgiyi artırma: Video aracılığıyla, izleyicilere markanla ve markanın temsil ettiği değerlerle olumlu ve akılda kalıcı bir ilişki kurmasına yardımcı olan benzersiz, eğlenceli veya sürükleyici bir deneyim sunabilirsin.
Senin için birkaç ipucu📝
- Önemli sosyal veya toplumsal konuları kısa bir filmle gündeme taşıyarak farkındalığı artır.
- İzleyicilerine, popüler bir sektör etkinliğinin veya çok az sayıda kişinin bizzat deneyimleyebileceği bir aktivitenin perde arkası görüntülerini sun.
- İzleyicilerin hikayeye katılmasına olanak tanımak adına videolarına etkileşimli özellik ve teknolojiler ekle.
Gatorade’in 360° Bryce Harper Sanal Gerçeklik Deneyimi, beyzbol hayranlarını aksiyonun tam ortasına koyarak, Amerika’daki en üst seviye beyzbol ligi olan Major League Baseball’da bir oyuncu olmanın nasıl bir his olabileceğine dair gerçekçi bir bakış sunuyor. Gerçek bir video ile bilgisayar tarafından üretilen görüntülerden yararlanarak oluşturulan video sadece sürükleyici değil, aynı zamanda etkileşimli de! Taraftarlar Washington Nationals’ın yıldız oyuncusu Bryce Harper’a dönüşüyor ve onun bakış açısından oyundaki kritik bir anın deneyimini yaşamak için ekrana tıklayıp sürüklüyor.
Düşüncelerini aktar veya analizleri tanıt: Video, metin yoluyla tek başına aktarılamayan duygusal bir ton iletebilir. Bu, işin için önemli olan konularda hedef kitleni eğitmek veya markanı güvenilir ve saygın bir bilgi kaynağı olarak konumlandırmak için videoyu mükemmel bir platform haline getiriyor.
Senin için birkaç ipucu📝
- İlgi çeken popüler konuları birden fazla bakış açısından ele almak ve tartışmak için bir video etkinliği düzenle.
- Hedef kitlenin paylaşım yapabileceği bir ilgi alanına yönelik, şirketinin uzmanlığını veya ürünlerinin oynadığı benzersiz rolü gösteren bir video vaka çalışması oluştur.
- Gündemdeki hassas bir konuyu veya tartışmalı bir olaya verdiğin tepkiyi filme alarak markanın temsil ettiği değerleri göster.
Örnek: “Dehşet Verici” 5 Tüketici Davranışı
Spark Media Solutions ekibi, “Dehşet Verici” 5 tüketici davranışı değişikliği hakkında pazarlama sonuçlarını etkileyebilecek bir YouTube videosu hazırladı. Korkutma taktikleri bir yana, yeni pazarlama tekniklerinin benimsenmesini sağlamak için kullanılabilecek ilgi çekici istatistiklerle dolu harika bir kaynak aslında.
Hedef kitlenin hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı ol: Video, marka oluşturma avantajlarının ötesinde, konu eğitimleri, ürün tanıtımları, süreç kılavuzları ve markanın potansiyel ve mevcut müşterilerine sunduğu değer ve hizmet vaatlerini yerine getirmene yardımcı olan diğer pratik kaynaklar için ideal.
Senin için birkaç ipucu📝
- Karmaşık bir süreci, tüm ayrıntılarıyla açıklayan bir video ile basitleştir ve izleyicilerini adım adım yönlendir.
- Nasıl yapılır videosu oluşturarak komplike bir çözümün kolay yolunu göster.
- Ürün veya çözümlerin temel özellik ve işlevlerini, kapsamlı bir incelemeyle karşılaştır.
Örnek: Evernote Ürün Eğitimleri
Görsel pazarlama aracının mükemmel bir örneği olan Evernote, kendi web sitesinde, sosyal medya uygulamalarında ve mobil platformlarda videolardan kapsamlı bir şekilde yararlanıyor. Markanın detaylı incelemeleri, kullanıcıların bilgilerini, işlerini ve hayatlarını yönetmek için kullanabilecekleri araç takımını anlamalarına ve bunlardan en iyi şekilde faydalanmalarına yardımcı oluyor.
Videonun İçerik Üretirken Karşılaşabileceğin Zorluklar
Videonun sunduğu pazarlama gücü tartışılmaz. Ancak, ustalaşması ve yönetmesi biraz zaman alabilir.
Acı yoksa kazanç da yok: Bir bedel ödenmesi gerekiyor: Akıllı telefon kameralarının ve düşük maliyetli düzenleme araçlarının kullanılabilirliği bu taktiği her ne kadar erişilebilir hale getirmiş olsa da, video içeriğinin profesyonel ve yetkin olarak görünmesini istiyorsan, belirli bir kalite standardını koruman gerekiyor. Dolayısıyla kamera, düzenleme (editing) yazılım ve programları, aydınlatma ve ses ekipmanlarından tut üretim sürecinin en başından sonuna kadar nasıl tamamlanacağına kadar gerekli uzmanlık becerilerine bazı yatırımlar yapman gerektiriyor.
Video çok sesli ve rekabetçi bir ortama sahip: CMI’nin 2016 Yılı Karşılaştırmalar, Bütçeler ve İçerik Content Marketing Institute’un hazırladığı rendler araştırmasına göre, Kuzey Amerika’daki B2B (business-to-business – işletmeden işletmeye) pazarlamacılarının %79’u ve B2C (business-to-consumer – işletmeden tüketiciye) pazarlamacılarının %82’si bu taktiğin benzer bir biçimini kullanıyor. Oyun alanının ne kadar kalabalık olduğunu düşünürsek, işletmenin ilgi çekici ve yüksek kaliteli video içerikler oluşturmak için gerekli bütçe ve üretim kaynaklarına sahip olması, amaçladığın marka bilinirliği ve pazarlama sonuçlarını otomatik olarak elde edeceğin anlamına gelmiyor.
Video İçerik Üretiminden En İyi Şekilde Yararlanmanı Sağlayacak 9 İpucu
Yüksek maliyetler ve piyasadaki sıkı rekabet göz önüne alındığında, markalar yatırımlarının karşılığını görmek istiyorlarsa video içeriklerini nasıl planlayacaklarını, üreteceklerini, konumlandıracaklarını ve tanıtacaklarını uzun uzadıya düşünüp mantıklı bir plan yapmalılar. İşte, tekliflerinin mümkün olduğunca alakalı, akılda kalıcı, stratejik ve amaca yönelik olduğundan emin olmanı sağlayacak bazı ipuçları:
1. Yalnızca ürüne değil, sürece de yatırım yap: Video stratejisi, bağımsız bir özellik olarak değil, içerik pazarlama stratejinin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmeli. Kamerayı eline almadan önce, videonun marka hikayende oynamasını istediğin rolü düşünmeli ve bu içeriğin planlanması, hazırlanması, üretilmesi, konumlandırılması ve performansının ölçülmesi için hangi adımların atılması gerektiğini belirlemelisin. Yapacağın bu ön çalışma, harcaman gereken kaynaklara hangi video projelerinin değeceği üzerine düşünmeni, dolayısıyla ayakları daha yere basan kararlar vermeni sağlayacak.
2. Nihai hedefini aklından çıkarma: Bilinirlik, potansiyel müşteri oluşturma veya başka bir şey… Hedefin her ne olursa olsun, oluşturduğun her videonun bir amacı ve bu amacı yerine getirmenin bir yolu olmalı.
Genellikle video başarısı, görüntülenmeden sonra alınan aksiyonlar veya tüketici davranışında istenen diğer değişikliklerden ziyade görüntülenme sayısı ile ilişkilendiriliyor. Bu tuzağa düşmemek için izleyicileri belirlediğin yolda bir sonraki adımı atmaya yönlendiren harekete geçirici bir mesaj (call to action – CTA) ekleyebilir veya onların dönüşüm yolculuğuna rehberlik edecek bir hedef sayfası (landing page) oluşturabilirsin.
3. Hedef kitlenin takip etmek isteyeceği bir senaryo yaz: Video içeriği, aşırı karmaşık fikirler, ağır bir jargon kullanımı veya aynı anda birden fazla şeye odaklanma sebebiyle çıkmaza girme riski taşıyor. Videonun basit ve ustalıklı bir şekilde izleyicilerle bağlantı kurmasını istiyorsan şu önerilere göz atmalısın:
- Kitlenle uyumlu ve tutarlı bir iletişim dili kullanarak videoyu boğucu veya ciddi olmaktan çıkarıp daha doğal bir hale getirebilirsin.
- Önemli noktaları vurgulamak için kısa ve öz cümleler kullanmalısın. Bu sayede hedef kitlenin, mesajını daha kolay kavramasını sağlayacaksın.
- “En uygun” gibi basit kelimeler vermek istediğin anlamı kolayca iletebiliyorken, “optimum” gibi terimler kullanmaktan kaçınmalısın.
- “Kaydet” tuşuna basmadan önce metni yüksek sesle okumalı veya en azından başka birinin sesinden dinlemelisin. Bu sayede, konuşmacının takılabileceği herhangi bir kelime veya ifade ve biten projenin ne kadar süreceği hakkında fikir sahibi olmuş olacaksın.
4. Ne zaman barındıracağını ve ne zaman yayınlanacağını bil: Video içeriğini dağıtıma çıkarmadan önce ona bir başlangıç noktası vermen gerekiyor. Her birinin kendi güçlü yanları ve sınırlamaları olan iki temel seçenek bulunuyor:
- Vimeo, Brightcove veya Wistia gibi bir video platformunu kullanarak videolarını sitende barındırabilirsin. Bu yöntem, videolarının genel erişimini sınırlayabilir, ancak bu araçların sunduğu esneklik, videolarının istediğin gibi görünmesini, hissettirmesini ve çalışmasını özelleştirebileceğin anlamına geliyor. Ayrıca, ziyaretçilerinin sitende daha fazla zaman geçirmelerini teşvik eden video çalma listeleri yayınlamayı ve abonelikleri artırmanın bir yolu olarak en değerli videolarını bir araç olarak kullanmayı kolaylaştırıyor.
- Videonu bir video barındırma sitesinde (video-hosting site) yayınlayabilirsin. YouTube gibi popüler bir video dağıtım platformu kullanmak, videonun daha geniş bir kitleye ulaşmasına yardımcı olabilir. Bu tip platformların sunduğu hizmetlerin temel seviyede ücretsiz olmasının yanı sıra araçlarının yapılandırılması da kendi kendine barındırma hizmeti sunan diğer seçeneklere kıyasla daha kolay. Bu da, videolarının diğer içerik kanallarında paylaşılmasını ve diğer içerik çalışmalarına yerleştirilmesini kolaylaştırıyor.
5. Sosyal medya için doğru ortamı kovala: Videolarını piyasada mevcut olan her yerde mi yoksa sadece belirli sosyal medya kanallarında mı paylaşmalısın? Yeni bir sosyal ağ ortaya çıkar çıkmaz videolarını yüklemek markana fayda sağlayacak mı yoksa öncelikle başkalarının test etmesini beklemek daha akıllıca bir yöntem olabilir mi?
Bunun gibi soruların cevapları ve vermen gereken diğer dağıtım kanalı kararlarının birçoğu, alıcı kişiliğinde (persona) yatıyor. Hedef kitlenin kim olduğunu, çevrimiçi zamanlarını nasıl ve nerede geçirmeyi sevdiklerini ve ne zaman hangi kanalı tercih ettiklerini bilmek, hedef kitlenin ilgisini yayınlayacağın video içeriğine çekme potansiyeli en yüksek olan sosyal ağları seçmene yardımcı olacak.
6. Transkripti içeriğine dahil et: Arama motorları, metinleri dizine ekleme konusunda her ne kadar ustalaşmış olsalar da aynısını video içerikler için söyleyemiyoruz. Dolayısıyla, videonda yer alan metnin tam bir transkriptini oluşturursan bu SEO eksikliğinin üstesinden de gelmiş olacaksın.
7. Çalışmanı etiketle: Video içeriğinin meta verilerine alakalı etiketler, başlıklar ve açıklamalar eklemelisin. Bu, videolarının hedef anahtar kelimelerinle ilişkilendirilmesine ve alakalı içerik aramalarında sıralanacak şekilde dizine eklenmesine yardımcı olacak.
8. Videoları influencerlara, abonelere, fanlara ve takipçilere gönder: bir bağlantı ile beraber videolarının ekran görüntüsü, kayıtlı kullanıcı listende yer alan kişilere göndereceğin bir e-postada yer alabilir. Bu şekilde, hem izleyicilerine göz atabilecekleri yeni bir video içeriğin olduğunun haberini veriyor hem de onlardan geri bildirim talep edebileceğin ve bu haberi başkalarına yaymana yardımcı olmalarını isteyebileceğin bir alana sahip olmuş oluyorsun.
İşte, senin için bir öneri:
9. Dikkat süresini takip et: Etkileşim verileri (engagement data), kitlenin tercihleri ve davranışları hakkında önemli istatistikler sunabilir ve bu verileri video stratejini iyileştirmek ve özelleştirmek için kullanabilirsin. Örnek vermemiz gerekirse, potansiyel müşteriler ilk 10 saniyeden sonra videolarını izlemeyi bırakıyorsa bu video girişlerinin fazla uzun olduğunu dolayısıyla biraz kısaltman gerektiği anlamını taşıyor olabilir.
İşte, senin için bir öneri:
Videoyu başarılı bir içerik pazarlama stratejisinin yüksek performanslı merkezi bir parçası olarak konumlandırmak, çok fazla emek ve bir o kadar da çalışma gerektiriyor. Ancak emin ol ki, doğru bir planlama, biraz yaratıcılık ve akıllıca verilen kararlarla neredeyse her işletme, etkileyici hikayeler anlatmak ve izleyicileri harekete geçirmeye teşvik etmek için videonun muazzam potansiyelinden faydalanabilir!