Esnek ekonomi (gig economy) her geçen gün büyüyor ve freelance çalışma sistemi “tarihi” boyunca hiç bu kadar popüler olmamıştı! Nereye gidersen git, insanların mevcut çalıştıkları yerden ayrılıp kariyerlerinin kontrolünü kendi ellerine aldıkları hikayeleri duyduğuna eminiz. Bu hikayeler, “ben de mi aynı şeyi yapsam acaba?” sorusunu sorduruyor ve cevabını merak ettiriyor olabilir.
Sonuçta herkes kendinin patronu olmak ister, öyle değil mi? Esnek çalışma saatlerine sahip olmak, işle ev arası gidip gelirken saatlerce trafikte beklememek… Hayali bile oldukça cezbedici! Ancak bu değişikliğe gitmeden önce, tam zamanlı bir freelance çalışan olmayı seçeceksen göz önünde bulundurman gereken aşağıda ele aldığımız riskleri dikkatle incelemelisin:
1. Düzenli Olmayan Gelir
Freelance çalışma düzeninde karşılaşacağın en büyük zorluk, gelirinin düzenli olmayacak olması. Bir şirkette çalışmak ve freelancer olmak arasındaki en büyük fark da zaten bu. İlk seçenekte, sabit bir aylık maaşa sahipsin; ikincisinde ise sahip olduğun müşteri sayısına, üstlendiğin projelere ve hizmetlerin için aldığın ücrete göre ödeme alıyorsun.
Freelance bir çalışan olmayı planlıyorsan, riske ve finansal dengesizliğe müsamaha göstermeye hazır olman gerekiyor. Yıllardır sektörün içinde olan tecrübeli freelancerlar bile zaman zaman kendilerini maddi zorluklarla mücadele ederken bulabiliyorlar.
Bu riski hafifletmek için, freelance çalışmaya ek iş olarak başlayabilirsin. Bu şekilde bir yandan maaşın düzenli bir şekilde yatarken, diğer yandan ekstra gelir için freelance işleri kovalayabilirsin. Bir süre sonra baktın ikinci seçenek daha kazançlı bir hale gelmiş, sadece freelance çalışmaya geçiş yapabilirsin!
2. Tutarsız İş Yükü
Neredeyse her freelancerın şikayetçi olduğu ortak bir nokta var: tutarsız iş yükü. Bir ay çok fazla işin arasında kendini sıkışmış hissedip neye yetişeceğini bilemezken, bir sonraki ay sinek avlar hale gelebilirsin.
Şanslısın çünkü, bu çözülebilir bir problem. Üretkenliğini en üst seviyeye çıkarmak için görevlerini düzenlemene ve boşa vakit harcamaktan kaçınmana yardımcı olabilecek birçok proje yönetim aracı bulunuyor. Hedeflerine ve yaşam tarzına göre kendin için en uygun olan programı oluşturabilirsin!
Bununla beraber, bir yandan işlerini “acilen” teslim etmeni isteyen müşterileri ekstra ücretlendirebilecekken diğer yandan senin programına uyum sağlamayı kabul edenlere indirim de uygulayabilirsin.
3. Yan Haklar
İşverenler ücretli izin, sağlık sigortası, emeklilik planları ve daha fazlasını çalışanlarına sağlarken, bir müşteri pek tabi ki bu tip şeylerle uğraşmaz. Seninle kurdukları iş ilişkisinin mevcut ihtiyaçları ile sınırlı olduğunu göz önüne alırsak aksini düşünmek de pek mantıklı olmuyor.
İstenileni teslim ettiğin zaman seninle olan işleri bitecek. Bu durumu sorun etmemen gerekiyor. Biriyle kaç kere çalışacağına ve bu ilişkiyi ne zaman bitireceğine karar vermek sana kalmış. Ayrıca emekliliğini de tek başına planlaman gerektiğini unutmamalısın. Düzensiz bir gelirle bunu planlamanın daha zor olduğunun da altını çizmek isteriz.
4. Yüksek Rekabet İçeren Endüstri
Fiverr, Upwork, Freelancer ve Türkiye’deki tek ve en büyük freelancer ağı olan Bionluk gibi platformlar, müşterilerin ve freelancerların birbirleriyle tanışıp beraber iş yapabilmelerini önemli ölçüde kolaylaştırdı. Bir nevi, esnek ekonominin LinkedIn’i gibiler. Her ne kadar kazanç sağlayan işler bulmana yardımcı olsalar da kendini gösterip ön plana çıkmanı zorlaştırdıklarını söyleyebiliriz.
Bu sitelerdeki sıralama sistemi nedeniyle, deneyimli freelancerlar yeni projeler almaya devam ederken, yeni başlayanlar genellikle görmezden gelinme eğilimindeler. Yeni freelancerların müşteri bulmakta zorlanmasının temel nedeni de bu. Bu nedenle çoğu zaman müşteri kazanmalarının tek yolu, sürdürülebilir bir iş modeli olmamakla beraber hizmetlerini yok pahası fiyatlara sunmaktan geçiyor.
5. Soyutlanma ve Yalnızlık
Freelance çalışmanın getirdiği soyutlanma, zaman içerisinde akıl sağlığına ciddi ölçüde zarar verebilir. Maaşlı bir çalışan olduğunda, gün içerisinde çalışma arkadaşlarınla iş veya herhangi bir konu hakkında sohbet etme imkanına sahipsin. Bu da sosyalleşme ihtiyacını karşılıyor.
Fakat bir freelancer olduğunda, büyük bir ihtimalle zamanın çoğunu evde tek başına, dışarıyla herhangi bir etkileşime girmeden çalışmakla geçireceksin. Bunu çözmek için halka açık park vb. yerlerde çalışabilir, gönüllülük esaslı projelere girebilir, diğer freelancerlarla ağ kurabilir veya ortak çalışma alanlarına katılabilirsin.
6. Artan Sorumluluklar
Kendi işinin patronu olmanın verdiği his paha biçilemez, fakat her şeyin bir bedeli var. Her ne kadar zamanın ve gelirin üzerinde daha fazla kontrole sahip olmaktan hoşlanacak olsan da yeni müşteriler bulmak, sözleşmeler hazırlamak, teslim tarihlerini belirlemek, neyi ne kadara ücretlendireceğini kararlaştırmak ve çok daha fazlasıyla tek başına uğraşmak zorunda kalacaksın.
Ayrıca portfolyo oluşturmak, doğru bir pazarlama yürütmek, müşterilerle pazarlık etmek, projelerini yönetmek ve bütün bunların yanı sıra becerilerini geliştirmeye de devam etmen gerekecek. Eğer bütün bunlar sana biraz fazla stresli geldiyse, bunu henüz freelancer olmak için hazır olmadığına ve bir yerde çalışmaya daha uygun olmana yönelik bir işaret olarak algılayabilirsin.
7. Ertelemeyi ve Hareketsizlik Riski Olan Bir Yaşam Tarzı
Rapor vermen gereken bir yönetici olmadığından dolayı, freelance çalışmak işlerini daha sonraya bırakmana ve teslim tarihleri yaklaşan işlerinden kaçınmana yol açabilir. Yapılacaklar listen için uygulamalar indirmenin bu konuda yardımcı olduğu doğru, fakat açıkçası gerçek iş etiği ve disiplininin yerini hiçbir şey tutmuyor. Dolayısıyla dışarıdan bir denetime ihtiyaç duymadan nasıl odaklı kalacağını yani öz disiplini öğrenmen oldukça önem arz ediyor.
Ayrıca çalışmak için işe gidip gelmek veya giyinmek zorunda olmadığın için, freelance çalışma biçimi seni tembel ve hareketsiz bir yaşam tarzına sürükleyebilir. Hiç tasvip etmesek de, freelancerlar için yataktan çalışmak oldukça yaygın bir durum. Evinde home ofis olarak kullanabileceğin bir mekan yaratabilirsin. Bu sayede sadece işin için belirlediğin bir alana sahip olacaksın. Emin ol ki verimliliğin artacak!
8. Fiyat Performans Dengesi
Fiyat belirlemek, freelance çalışanlardan dükkan sahiplerine ve çok uluslu holdinglere kadar her işletme için zor. Freelance proje fiyatlandırma aşamanda, belirlediğin fiyatlar beceri ve tecrübe düzeyini doğru yansıtmıyorsa, müşterileri dönüştürmek konusunda çok daha fazla zorluk çekebilirsin.
Sağlam bir portfolyo oluşturmak ve müşterilerden olumlu referanslar almak önceliğin olmalı. Başlangıçta, müşterileri cezbetmek için geçici olarak düşük fiyatlar belirleyebilirsin. Bu müşterilere güvenilirliğini bir kez kanıtladığın zaman, gelecekte sana daha yüksek ücretler ödemelerini de sağlamış olacaksın.
Freelance Çalışmak Herkes İçin Uygun Olmak Zorunda Değil
Çoğu kişi için maaşın düzenli bir şekilde yattığı bir işe sahip olmak, bir freelancer olarak çalışmaya kıyasla çok daha iyi ve sorunsuz bir seçenek. Ancak yukarıda ele aldığımız risklerin üstesinden gelebilirsen, freelance çalışmak daha kazançlı, daha tatmin edici, daha az stresli ve daha özgürleştirici olabilir.
Fakat bu risklerin üstesinden gelmek için, belki maaşlı bir çalışanken bilmen gerektiğini düşünmediğin ya da sana şart koşulmamış olan mantıksal akıl yürütme, problem çözme, hızlı düşünme, kendi kendine öğrenebilme ve benzeri daha fazla beceriyi öğrenmen gerekiyor. Sahip olduğun becerileri ne kadar artırıp kendine yatırım yaparsan, freelance çalışmak da o kadar kolay olacak!