Geleneksel iş gücünün yaklaşık %80’i, gelirlerini artırmak için tam zamanlı işlerinin yanı sıra artık ekstra freelance işler yapmayı da istiyor. Freelance çalışanları işe almaya gönüllü olan şirketlerin sayısı ise her geçen gün biraz daha artıyor.

Peki, freelance endüstrisine nasıl girebilir ve bu trende nasıl katılabilirsin?

Freelance çalışmaya veya ek iş yapmaya nasıl başlayabilirsin?

Halihazırda tam zamanlı bir işin varken bir yandan da freelance çalışmaya başlamak istiyorsan aşağıdaki adımları göz önünde bulundurman gerekiyor:

Freelance Ek İş hedeflerini tanımla

Freelance çalışmaya başlamadan önce kendine karşı dürüst olman ve önemli bir soruyu yanıtlaman gerekiyor:

Freelance çalışmayı yalnızca bir ek iş olarak mı görüyorsun? Yoksa bunu tam zamanlı bir işe dönüştürmeye yönelik planların var mı?

Bu soruya vereceğin cevap, sonraki adımlarını da şekillendirecek: hem tam zamanlı hem de freelance çalışarak arada bir denge kurmayı mı yoksa tam zamanlı bir freelance kariyerine sahip olmak için mevcut işinden çıkmayı mı hedefliyorsun?

Bu sorunun cevabı ise uzun vadeli hedefini belirleyecek. Bu hedefi gerçekleştirmek için bir dizi kısa vadeli hedef belirlemen ve aşağıdakilere benzer soruları yanıtlaman gerekiyor:

  • Hangi alanda uzmanlaşacaksın?
  • Hangi hizmetleri sunacaksın?
  •  Tam zamanlı bir işte çalışıyorsan işinden ayrılmaya karar vermek için aylık ne kadar kazanman gerektiğini düşünüyorsun?

Bunlar, freelance çalışma kariyerini rayına oturtmak için etraflıca ele alman gereken son derece önemli sorulardan ve kısa dönemli hedeflerden sadece birkaçı.

İstediğin nişi bul ve ona bağlı kal

Meslek olarak grafik tasarımcı, metin yazarı, geliştirici veya başka bir şey olman emin ol ki önemli değil, önemli olan tek şey ise belirli bir çalışma alanında uzmanlaşmış olmanla bağlantılı:

Örneğin bir içerik yazarıysan, “Bahçeni Bahara Hazırlamanın En İyi 3 Yolundan” tut “Vergi Sisteminde Yer Alan Tüm Vergi Türlerine” kadar aklına gelebilecek herhangi bir konu hakkında yazmayı kesinlikle hedeflememelisin.

Elbette, ideal nişini bulmak için farklı farklı konular hakkında yazarak işe başlayabilirsin, ancak günün sonunda bir tanesini seçip ona bağlı kalmalısın.

Tabi, kripto para veya teknoloji hakkında içerikler üreten bir yazar olmanın, genel içerik yazarı olmaya kıyasla özgeçmişinde daha çok ses getireceği de bir gerçek. Dahası, sadece genel değil fakat spesifik içerikler arayan müşterilerin de sana daha fazla güven duymasını sağlıyor.

Aynı şey, bir grafik tasarımcısıysan da geçerli:

  • Deneyim seviyeni göz önünde bulundur.
  • Mevcut bağlantılarını gözden geçir.
  • Belirli bir tasarım nişine yönelik doğal yatkınlıklarını belirle.

Ardından, seçimini yap: uygulamalar için arayüz tasarımı geliştirmeye, isteğe göre özel olarak uyarlanmış yeni logolar oluşturmaya, kitaplar için sayfa düzenleri tasarlamaya veya başka herhangi bir özel tasarım çalışmasına odaklanabilirsin.

Şimdi bu demek değil ki, başka bir şey üzerinde çalışmayı kesinkes reddetmen gerekiyor. Sadece, deneyimini, becerilerini ve itibarını spesifik bir iş kolunda oluşturursan belirli bir niş içinde uzman arayan saygın şirketlerin ek iş için dışarıdan bir çalışana ihtiyaç duydukları zamanda işe seni alma olasılığını artıracağı anlamına geliyor.

Çalıştığın yerin bu tür ek işler üzerinde çalışmaya nasıl yaklaştığını, şirket politikasının ne olduğunu işverenine danışmalısın. Belki de sözleşmen, şirket dışında freelance çalışmayı kabul etmeni yasaklıyor olabilir.

Hedef müşterilerini belirle

Nasıl sektöründeki her alanı kapsamayı hedeflemen gerekmiyorsa sektör pazarının tüm ihtiyaçlarını karşılamayı da aynı şekilde hedeflememelisin.

Küçük işletmeler, ekipler, uzaktan çalışanlar ve hatta diğer freelancerlar bile sunmak istediğin hizmet türüne ihtiyaç duyabilir. Ancak öncelik olarak bir veya iki tür müşteriyi hedeflemen gerekiyor.

Uzaktan çalışmayla alakalı her şeyi içerecek bir blog oluşturmak istediğini varsayalım. Uzaktan çalışan ekipler, freelancerlar ve işletmeler var ve bunlar başlangıç noktan olarak sana hizmet edebilir. Ancak, tıpkı bir niş seçerken olduğu gibi, spesifik olup bir çizgide ilerlemek her zaman daha iyi bir yol.

Hedef kitleni belirle:

  • Hitap etmek istediğin okuyucuların yaş aralığını düşün. Belki de bir Y kuşağısın ve bu nedenle Y Kuşağı için uzaktan çalışma hakkında bilgilendirici bir blog yazmak istiyorsun.
  • Konumu düşün. Belki de ağırlıklı olarak Türkiye pazarının tümünü kapsamak istiyorsun.
  • Eğitim seviyesini düşün. Belki de kariyerlerine yeni başlayan, uzaktan bağımsız bir şekilde çalışmak isteyen kişileri kapsamak istiyorsun.
  • Geliri düşün. Belki de sınırlı bir bütçeye sahip ancak dijital göçebeliği denemek isteyen insanlar için yazmak istiyorsun.
  • Cinsiyeti düşün. Belki de ağırlıklı olarak kadın freelancerları hedeflemek istiyorsun.

Bunlar kendine sorman gereken ve kafandaki çoğu şeyi netleştirecek sorulardan sadece birkaçı. Örneğin, sınırlı bir bütçeyle yurtdışına seyahat ederken uzaktan bir kariyere başlamak ve kendini geliştirmek isteyen üniversiteden yeni çıkmış Y kuşağı kadınlar için yazabilirsin.

Bu tip bir içerik, doğru kalabalığı kendine çekecek kadar spesifik ancak diğer uzaktan çalışanları da yabancılaştırmayacak kadar genel olma özelliği taşıyor. Ne de olsa, çoğunlukla tüm uzaktan çalışanların ilgisini çekecek olan uzaktan çalışmanın zorlukları, ipuçları ve püf noktaları hakkında yazıyor olacaksın.

Ancak, blogunu nerede ve nasıl pazarlayacağın ve açılış ve sonraki sayfaların için ne tür bir metin yazman gerektiği konusunda daha net bir fikir edineceksin.

Freelance ücretlerini kararlaştır

Freelance çalışma ücretlerini belirlemek her zaman için işin zor yanlarından biri gibi görünmüştür, ancak ideal ve gerçekçi fiyatlandırmanı belirlemene yardımcı olacak gerekli parametreleri listelediğin zaman bunun pek de zor olmadığını göreceksin:

  • Deneyimin (varsa)
  • Eğitim seviyen
  • Hizmetlerine yönelik arz ve talep
  • Sektöründeki fiyatlandırmalar
  • Nişindeki ortalama saatlik ücretler
  • Konumun
  • Saatlik ücretleri belirleme

💡 İdeal saatlik ücreti hesaplama konusunda kafan biraz karışıksa ve nereden başlayacağını kestiremiyorsan, oldukça iyi fikirler verebilecek ücretsiz saatlik ücret hesaplayıcılarını denemeni tavsiye ediyoruz. Öyle ya da böyle, listelenen parametrelere göre kendine çok yüksek fiyatlar biçmemelisin. Müşteriler pazardaki rekabeti karşılaştırdığında çok pahalı algılanmak istemezsin.

Ancak bundan daha önemlisi, kendini ucuza da satmaman gerektiği. Ne de olsa, masraflarını karşılamayı ve kar etmeyi düşünmen gerekiyor. Ancak, fiyatlarını bir kere çok düşük tuttun mu daha sonra ihtiyaç duysan bile artırmanın zor olacağını bilmelisin.

Kısacası, hem kendin hem de karşı taraf için adil ve hakkaniyetli bir fiyat belirlediğinden emin olmalısın.

Bir web sitesi veya portfolyo oluştur

İş hedeflerini tanımladıktan, nişini bulduktan, hedef müşterilerini belirledikten ve fiyatlarını kararlaştırdıktan sonra çevrimiçi bir mevcudiyet oluşturma yani portfolyo hazırlama vaktin gelmiş demektir. Bunu yapmanın en iyi yolu ise önceki çalışmalarını, becerilerini ve uzmanlığını sergileyen bir portfolyo ile kendi web siteni oluşturmaktan geçiyor.

Wix ve benzeri bir web sitesi oluşturucusu aracılığıyla ücretsiz olarak web sitesi oluşturmak makul bir yöntem. Ancak bir hosting sitesinden bir alan adı (domain) satın almak daha sağlıklı olacaktır. Böylece çevrimiçi varlığın için benzersiz bir isme ve özelleştirilmiş bir e-posta adresine sahip olacaksın. Bu da potansiyel müşterilerin sana daha çok güvenmesini ve genel hatlarıyla daha profesyonel görünmeni sağlayacak.

Sektörün ne olursa olsun, ağırlıklı olarak kendi portfolyonu sergilemek istiyorsan alan adı için kendi ismini seçmen en iyi seçenek olabilir. Bu sayede hem ön plana çıkman kolaylaşacak hem de bir gün farklı bir sektöre geçiş yapmayı düşünürsen daha rahat bir süreç seni bekleyecek.

Bir host ve alan adı seçtikten sonra, web sitene WordPress’i yükleyebilir ve web sitenin temasını seçebilirsin. Ardından, hizmetlerini ve fiyatlarını açıklayan bir açılış sayfası (landing page) oluşturabilir, hatta belki de sektörle alakalı konuları gündeme getireceğin bir blog için ayrı bir sayfa da ekleyebilirsin.

Web siteni arama motorları için optimize etmeyi de unutmamalısın. Google’ın seni daha iyi konumlandırmasına ve müşterilerin seni daha kolay bulmasına yardımcı olmak için metinlerine sektörle ilgili en yaygın anahtar kelimeleri eklemen oldukça mühim.

Fakat en önemlisi, yalnızca portfolyonu içeren ayrı bir sayfa oluşturman gerektiği. Sektörüne bağlı olarak şunlara benzer bir şeyler deneyebilirsin:

  • En iyi videolarından bir derleme (bir video yapımcısı, 3D veya 2D tasarımcısı isen)
  • En iyi fotoğraflarından bir seçki (fotoğrafçıysan)
  • En iyi makalelerine genel bir bakış (yazarsan)

İlk müşterini bul

İlk müşterin, kişisel web sitendeki portfolyon sayesinde pek tabi seninle iletişime geçebilir, ancak işverenlerin ne aradığını da göz önünde bulundurmalı ve ilk işinin peşinden aktif olarak koşmalısın. Bunu yapmanın ise birkaç yolu var:

Sektörünün topluluğuna dahil ol

Sektörün ile alakalı bir foruma katıl, acil sorunlar ve sorular hakkında fikir ver ve tartışmalarda yer al.

Ayrıca, soru sormaktan çekinme. Beğendiğin bir duvar resmi, aplikasyon, logo tasarımı veya sektörle ilgili başka bir çalışma görürsen, bunu yaptıran müşteriyle iletişime geç ve işi teslim eden kişiden ne istediğini öğren.

İşe aldıkları freelancerı nasıl bulduklarını ve onu neden işe aldıklarını sor. Ne de olsa, işe aldıkları profesyonellerden ne istediklerini sana en iyi şekilde söyleyebilecek olan yine müşteriler olacak.

E-posta yoluyla nasıl satış yapabileceğini öğren

Uzmanlığını ve becerilerini nasıl sunacağını bilmek, söz konusu uzmanlık ve becerilere sahip olmak kadar önemli. Ayrıca, potansiyel müşterilere teklif e-postaları (cold emails) göndermek, başlamak için iyi bir yol. Bu nedenle, sektöründeki potansiyel müşterileri belirle (basit bir Google araması bile yeterli olabilir) ve e-postalarını oluşturmaya başla:

  • E-postaları kişiselleştir. E-postayı her kime gönderiyorsan o kişiye hitap ettiğinden emin ol. O çok popüler “ilgili kişiye” ifadesinden ise kesinlikle kaçın.
  • E-postayı doğru kişiye gönderdiğinden emin ol. Bir yazar olarak işe girmek için çevrimiçi bir dergi sunuyorsan, öneriyi derginin sanat direktörüne veya yazı alanıyla ilgisi olmayan herhangi bir kişiye değil, derginin editörüne gönderdiğinden emin ol.
  • Üzerinde dikkatlice düşünülmüş bir teklif oluştur. Araştırmanı yap, başvuru yaptığın şirketin veya web sitesinin neye ihtiyacı olduğunu anla ve hizmetlerinin bununla nasıl bir bağlantısı olduğunu belirt.

Muhtemelen e-posta üzerinden satış yapabilmek konusunda biraz pratik yapman gerekecek, ancak bu etkili e-postalarının getirisini yakında alacağına eminiz. Eğer kimse sana yanıt vermiyorsa, bil ki muhtemelen yanlış bir şey yapıyorsun ve yaklaşımını yeniden değerlendirmen gerekiyor.

İlk müşteriyi bulmak her zaman zordur, özellikle de sektöründe veya nişinde henüz bir isim yapmadıysan. Ancak ilk müşterin (işinden memnun kalmışsa), gelecekteki müşterilerin arasında bir tür güvenilirlik işlevi gören bir referansa dönüşebilir.

Freelance iş platformlarını ve web sitelerini incele

Genel freelance iş platformlarının yanı sıra geliştiricilere, tasarımcılara, sanal asistanlara, yazarlara, çevirmenlere vb. yönelik olanları da inceleyebilirsin.

Özellikle, şunlarla başlayabilirsin:

  • Bionluk (yerel)
  • Simply Hired, CareerBuilder ve FlexJobs (genel)
  • Github Jobs (geliştirme)
  • If You Could Jobs (tasarım)
  • ProBlogger Job Board (yazım)

Ardından, seçtiğin yerden yoluna devam edebilirsin.

Ağını genişlet

İlk müşterini bulduktan sonra, tekrarlayan müşteriler bulmaya çalışman gerekecek. Belki de ilk müşterin sana tekrar tekrar işveren bir müşteriye dönüşür, kim bilir? Hatta belki de bu söz konusu ilk müşteri tarafından başkalarına tavsiye edilmen, potansiyel müşterilere seninle iletişim kurması ve istikrarlı bir iş akışı sağlaması için ilham verebilir.

Her halükarda, yapman gereken en iyi şey ağını genişletmekten geçiyor ve işte ünlü Pareto ilkesinin sahneye çıkacağı yer tam da burası. Bu ilkeye göre, müşterilerinin %20’siyle iyi bir ilişki geliştirmek, onların yönlendirmeleri aracılığıyla yeni işlerin %80’ini bulmana yardımcı oluyor. Buna ek olarak her 20 yeni yönlendirme ise yeni projeler alma şansını %80 artırıyor!

Ağını genişletmek için yapabileceklerine bir göz atalım:

  • Sektörüne yönelik web seminerlerine katılmak
  • Etkinliklerde boy göstermek
  • Facebook gruplarına ve topluluklarına üye olmak
  • LinkedIn ağını düzenlemek
  • Alanındaki veya genellikle hizmetlerine ihtiyaç duyan herhangi bir alandaki profesyonellere davetiye göndermek

Ayrıca, yüz yüze tanıdığın insanlardan (yalnızca mevcut müşterilerin değil, arkadaşların ve ailen de dahil) seni yeni insanlarla tanıştırmalarını istemekten çekinmemelisin. Ne de olsa, bir sonraki işinin ne olacağını veya nerede yapılacağını asla bilemezsin.

Tam zamanlı işini yarı zamanlı freelance işlerinle dengele

Freelance çalışmak hakkındaki tüm bu konuşmalar az kalsın tam zamanlı işini unutturuyordu, değil mi?

Açıkçası, unutturmamalı.

Hem tam zamanlı hem de freelance çalışıyorsan vergilerini, sağlık sigortanı, emeklilik fonunu ve hatta faturalarını bile kapsayan diğer harcamalarını, çok büyük olasılıkla tam zamanlı işin sayesinde karşılıyorsun. Bu nedenle, bir dizi yarı zamanlı işle karşılaştırıldığında tam zamanlı işinin bir öncelik olarak kalması gerekiyor.

Hem tam zamanlı pozisyonunda hem de freelance projelerinde son teslim tarihlerine sadık kalmalısın; önceliklerini tanımlamalı ve bağlı kalacağın bir program oluşturmalısın. Eğlenceli bir freelance proje, ofisindeki önemli ve acil bir son teslim tarihiyle çakışıyorsa, fırsatı geri çevirmek isteyebilirsin.

Freelancerların zamanlarını nasıl geçirdiklerine ilişkin yapılan bir anket, %28,60 kadarının freelance çalışmalarına haftada 30 saatten fazla zaman ayırdığını gösteriyor. Dolayısıyla, tam zamanlı çalıştığında ve bir yandan da yarı zamanlı işler yaptığında, bazen haftada 80 saatten fazla çalışman gerekebileceğini göz önünde bulundurmalısın.

Bu tip durumlarda sağlığına dikkat ettiğinden, yemek, uyku, egzersiz vb. ihtiyaçlarını karşıladığından ve sevdiklerinle vakit geçirmek için yeterli zamanı ayırdığından her daim emin olmalısın.

Öte yandan, tam zamanlı bir freelancer olmak istiyorsan daha önce bahsettiğimiz soruya bir yanıt vermen gerekiyor:

Tam zamanlı bir işte çalışıyorsan işinden ayrılmaya karar vermek için aylık ne kadar kazanman gerektiğini düşünüyorsun?

Tavsiyemiz, mevcut faturalarını ve iş için ihtiyaç duyduğun ekipmanları kapsayan, ancak bir yandan da serbest meslek vergilerini ödemen ve diğer masraflarını karşılaman için yeterli olacak bir fiyat belirlemen.

Hiç deneyimin olmadan freelance çalışmaya nasıl başlayabilirsin?

Bu yazının bir önceki bölümü, halihazırda kariyer yapmaya tutkulu olduğun bir sektörde çalışıyorsan atman gereken adımları ele alıyordu. Ancak, ya sadece faturalarını ödemek adına yerel bir gazetenin finans bölümünde çalışan diplomalı bir iktisatçıysan ve kendini finans alanında uzun vadeli bir kariyer peşinde koşarken görmüyorsan?

Eğer durum buysa, o zaman gerçek (freelance) mesleğini bulmak için ruhunun derinliklerine inip iç sesini dinlemen gerekecek. Tabi çok büyük olasılıkla, bir dizi deneyimli profesyonelle rekabet eden ve hiçbir resmi deneyimi olmayan bir acemi olacağın gerçeğiyle de başa çıkmalısın.

Ancak, bu konuya yaklaşmanın çeşitli yolları bulunuyor:

Tutkulu olduğun şeyi seç

Öncelikle tutkularını ve ilgi alanlarını tespit etmelisin. Örneğin, bu bir programlama diliyse, mükemmel bir başlangıç yapmışsın demektir. Ancak, programlama dışında seçebileceğin daha başka birçok karlı sektör bulunuyor.

Öyleyse, ilgi alanlarının ve tutkularının 10-15 tanesini listeleyerek işe başlayabilirsin. Sonuçta, sevdiğin bir sektörde çalışırsan zor zamanlar geçirdiğinde bırakma olasılığının daha düşük olacağı bir gerçek.

Ardından, listedeki her endüstri/niş içinde en çok aranan sorunları ve konuları belirlemelisin. Bunu, belirli bir terimin ayda kaç kez arandığını belirten basit bir anahtar kelime analiz aracını kullanarak yapabilirsin.

Şimdi ise ilgilendiğin sektördeki insanların sahip olduğu sorunları ve endişeleri okumak için sektörle ilgili forumları inceleyebilirsin. Sorunlarını nasıl çözeceğini veya sorularına nasıl cevap vereceğini biliyor musun? O halde pazardaki boşluğu dolduracak araçlara sahipsin demektir.

Bir kariyer seçerken göz önünde bulundurman gereken son ve belki de en önemli konu rekabettir. Ele almak istediğin sektör sorunu halihazırda hallolmuş durumda mı? Eğer öyleyse, tatmin edici ve kaliteli bir şekilde mi yapılmış? Değilse, belki de gerçek mesleğini bulmuş olabilirsin!

Deneyimsizken üstlenebileceğin ek işleri düşün

Bir tutkuya sahip olmak paha biçilemez, ancak belki de resmi bir deneyimin olmadan da çalışmaya başlayabileceğin bir ek iş arıyor olabilirsin.

Eğer durum buysa emin ol ki çok fazla seçeneğin var:

  • Klavye kullanmakta kendine güveniyorsan boş zamanlarında veri girişi yapabilirsin.
  • Yetenekli bir araştırmacıysan bir proje üzerinde çalışan ekiplerin internet araştırmalarını yürüterek iş yüklerini hafifletebilirsin.
  • Bir veya iki dilde yetkinliğe sahipsen sesi metne dönüştürebileceğin işlere başvurabilirsin.

Gördüğün üzere seçenekleri çoğaltmak mümkün. Hızlı bir şekilde para kazanabileceğin yarı zamanlı işler arıyorsan bu tip pozisyonlar baya iş görebilir ancak rekabetin çok olması nedeniyle bu işleri bulmak her zaman kolay değil.

“Tanıtımım Olsun Bana Yeter” Felsefesi ile Çalışma

Bu, deneyimi olmayan acemi freelancerların çoğunun düştüğü yaygın bir tuzak. Daha sonrasında özgeçmişinde listeleyebileceğin fikrine tutunarak, görünürlük ve deneyim için hiçbir karşılık beklemeden çalışmak zaman zaman cazip hissettirebilir.

Ancak ücretsiz işler yapacaksan çok dikkatli olmalısın.

Bir yandan, yeteneklerini sergileyebileceğin tamamlanmış bir projenin olmaması, işe alınma olasılığını düşürürken diğer yandan ise hizmetlerini ücretsiz bir şekilde sunman artırabiliyor. Hem bu sayede bir portfolyo oluşturmaya da başlayabiliyorsun.

Bununla birlikte buradaki asıl sorun, insanların ücretsiz çalıştığını duyması ve daha sonra işlerin için ücret talep etmenin zorlaşacak olmasından kaynaklanıyor. “X şirketi için ücretsiz çalıştın, neden benim için de ücretsiz çalışamıyorsun?” vb. karşılıkları sık sık duyabilirsin.

Bu nedenle, yalnızca itibar kazanmak için ücretsiz çalışmayı asla kabul etmemelisin. Unutmamalısın ki, çalışman itibar kazanmana yardımcı olacak kadar iyiyse emin ol para kazanman için de yeterince iyidir.

Ücretsiz çalışmanın vuracağı son darbe ise en başından beri kazanmayı hedeflediğin şeylerin -saygı ve tanınırlık- muhtemelen kaybedeceğin şeyler olmasına sebebiyet verecek olması.

Ücretsiz olarak çalışırsan, insanlar işine değer vermeyecek veya güvenilir bir profesyonel olarak sana saygı duymayacaklar. İnsanların ücretsiz olarak aldıkları herhangi bir hizmette bir sorun olduğunu düşünmeye eğilimli olduklarını biliyoruz. Dolayısıyla gerçekte bir sorun olmasa bile bunu asla görüp bilemeyecekler.

Ayrıca ücretsiz olarak çalışırsan, potansiyel müşteriler daha günün en başından işlerine değer ve fiyat biçen profesyonellerin aksine seni ciddiye almayacaklar. Bu profesyoneller, işlerine ve zamanlarına değer verdiklerini her daim gösteriyor ve bu sayede müşterilerin de aynı şeyi yapmasını teşvik ediyorlar.

Kıssadan hisse, her zaman ama her zaman işlerin için ücret talep etmelisin. Tek yapman gereken, çevrimiçi veya yüz yüze dersler aracılığıyla uzmanlığını, becerilerini ve eksikliklerini geliştirmen.

Bu da bizi bir sonraki noktaya getiriyor.

Freelance becerilerin üzerinde çalış

Hem resmi bir deneyime hem de bütün hatlarıyla kaliteli bir iş yaratmak için gerekli becerilere sahip olmadığın zaman yapman gereken şey çok belli: öğrenmek ve pratik yapmak. Kaç tekrar gerektiği tamamen sana kalmış!

Şimdi, tam zamanlı çalışırken bunu gerçekleştirmek pek rahat olmayabilir, ancak seçtiğin endüstri/niş senin için bir tutkuysa, o halde boş zamanlarını biraz öğrenme zamanı ile değiştirmeyi muhtemelen sorun etmezsin diye düşünüyoruz. Sadece uyku, dinlenme ve diğer ihtiyaçlarına yönelik gerekli zamanı ayırdığından emin ol yeter.

En çok rağbet gören programlama dilleri veya grafik tasarımdaki son uygulamalar hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir derse kaydolabilirsin.

Veya tasarım, web geliştirme, yazılım geliştirme, fotoğrafçılık veya 600’den fazla kurstan birini seçebileceğin Lynda Çevrimiçi Derslerini deneyebilirsin.

Becerilerini çevrimiçi olarak genişletmek istiyorsan tercih edebileceğin bir başka adres ise Udemy.

Teori hakkında konuşan çeşitli niş odaklı web sitelerini sık sık ziyaret ederek pratik bilgiler öğrenebilirsin. Ardından, boş zamanlarında kodlayarak, çizerek, yazarak, araştırarak veya başka bir şekilde becerilerini geliştirerek kendi başına pratik yapabilirsin.

Ek ve tamamlayıcı beceriler üzerinde çalış

Sektörünle ilgili daha teknik olan (hard skill) temel freelance becerilerin dışında, sosyal yani teknik olmayan beceriler (soft skill) gibi bazı ek beceriler üzerinde de çalışman gerekecek.

Sosyal beceriler daha çok kişiliğe bağlılar: konuşkanlık ve eleştirel düşünme muhtemelen peşinden koşman gereken en önemli özellikler, ancak aynı zamanda ısrarcı, stresle başa çıkmada iyi, verimli bir planlayıcı ve zaman yönetimi konusunda yetenekli olman da gerekiyor.

Potansiyel müşterileri aradıkları beceri ve deneyime sahip olduğuna ikna etmek için kendine güveninin tam olması gerektiğini de atlamayalım.

Son olarak, kendini yetiştirmen ve disipline etmen ise belki de en önemlisi. Ne de olsa, muhtemelen tam zamanlı işinle freelance projelerin arasında bir denge kurman gerekecek (kişisel işlerinden bahsetmiyoruz bile) ve bunun da planlamada biraz pratik gerektirdiği aşikar.

*Bu gönderinin önceki bölümündeki bazı ipuçlarının deneyimli olup olmamandan bağımsız olarak gerekli olduğunu belirtelim. İş hedeflerini tanımlamak, bir niş seçmek, kişisel bir web sitesi oluşturmak ve hedef müşterileri belirlemek her zaman için zorunludur, bu yüzden bu noktaların üzerinden geçtiğinden emin olmalısın.

Belirli bir nişte freelance çalışmaya nasıl başlayabilirsin?

Bu yazının önceki bölümleri, deneyiminden ve sektörden bağımsız olarak freelance çalışmaya genel olarak nasıl başlayacağını kapsıyordu. Ancak programlama, tasarım veya yazarlık gibi belli başlı spesifik sektörlerde iş ararken aklında bulundurman gereken bazı noktalar bulunuyor.

Freelance programlamaya nasıl başlayabilirsin?

Programlama alanında bir kariyere başlamak istiyorsan:

  • Programı eşleştirmek için deneyimli bir programcı bul.
  • Her gün kodlama yapmak için takviminde yer aç (Unutma, becerilerini sürekli olarak pratik etmezsen yol da katedemezsin).
  • Becerilerini potansiyel müşterilere pazarlamak için çalışmalarını Github ve benzeri yerlerde sergilemeden önce uygulamalar, araçlar ve kodlar geliştir.
  • Açık kaynaklı projeler üzerinde çalış.
  • Yazılım geliştirme hizmetlerine ihtiyaç duyup duymadıklarını öğrenmek için startuplar ve yerel kuruluşlarla iletişime geç.
  • Bir e-kartvizit oluştur ve sunduğun hizmetleri duyurmak için e-postandaki tüm kişilere gönder.
  • Bir misafir olarak kodlama hakkında teknik gönderiler yazmak için gerekli mercilere başvur veya çeşitli programlama dilleri hakkında konuşabileceğin bir YouTube kanalı aç.
  • Scalable Path gibi freelance geliştiricilere yönelik iş ilanlarını ve web sitelerini gözden geçir.

Freelance grafik tasarımına nasıl başlayabilirsin?

Grafik tasarım alanında bir kariyere başlamak istiyorsan:

  • Kişisel web sitenin tasarımına özel bir ilgi göster. Bir marka gibi görünmesini sağlayarak ve ilgi çekici bir logo ekleyerek rekabette öne çıkmayı hedefle.
  • Yeni, yaratıcı grafikler oluştur ve bunları çevrimiçi portfolyonda albenili bir şekilde sergile.
  • Kendini bilgili bir tasarımcı olarak kabul ettirmek için freelance tasarımcılardan oluşan bir topluluğa, topluluk tartışmalarına ve etkinliklerine katıl.
  • Bir iş ortağı ağı kurmaya çalış. Seninkileri tamamlayacak becerilere sahip freelance çalışanlar bul ve onlarla bir ilişkisi geliştir. Nihayetinde, işlerde ekip olarak çalışmaya başlayabilir veya birbirinizi müşterilere yönlendirebilirsiniz.
  • Fiyatı, gereksinimleri ve sonuç ürünü görüşmek için müşteriyle yüz yüze veya çevrimiçi, düzenli istişarelerde bulun. Bu tür istişareleri başlatan taraf sen olmazsan müşteri bazı şartları sana dikte etmeye başlayabilir.
  • Ücretli bir deneme süresi olarak, sunacağın hizmetlerden oluşan bir tanıtım tasarımı paketi oluştur. Hizmetlerini nasıl fiyatlandıracağından emin değilsen ve tanınmak için ücretsiz çalışabileceğini teklif etme eğilimindeysen, bu çözümü denemelisin.
  • İhtiyacın olan ekipman ve yazılımları topla ve son tasarımına her şeyi dahil etmeden önce her zaman örnek modeller (mockup) oluştur.
  • Dribble gibi freelance tasarımcılara yönelik iş ilanlarını ve web sitelerini gözden geçir.

Freelance yazarlığa nasıl başlayabilirsin?

Yazarlık kariyerine başlamak istiyorsan:

  • Her gün yaz. Becerilerini geliştirmek ve keskin tutmak için yazma becerin üzerinde günlük olarak çalış. Bu konuda sana yardımcı olması için Seinfeld üretkenlik yöntemini deneyebilirsin.
  • Bir blog yürüt. Bir yazar olarak isim yapmak istiyorsan, kişisel bir blog artık neredeyse bir zorunluluk.
  • İlgili nişindeki saygın ve tanınmış bloglarda bir misafir olarak gönderiler yayınlamayı hedefle.
  • Nişindeki trendler, yenilikler ve son havadislerden haberdar ol. Muhtemelen yazıya dökeceğin bir sonraki fikri bu şekilde bulacaksın.
  • Görselleri düzenleme ve yönetmeyle ilgili temel bilgileri öğren. Görüntüler metni ayırır (bu da taramayı kolaylaştırır) ve müşteriler, yazman için görevlendirdikleri gönderilere görüntü eklemeni isteyebilir.
  • Soğuk e-postalarını (cold e-mail) hazırlarken ekstra dikkatli ol. Bu sunumlar genellikle potansiyel müşterinin bir yazar olarak becerilerine ilk bakışını temsil ediyorlar. Gönderdiğin metin ikna edici değilse ve dilbilgisi hatalarıyla doluysa, karşıdaki kişi muhtemelen içeriğinin de iyi olmayacağını varsayacak ve teklifini reddedecek.
  • Problogger Job Board gibi freelance yazarlara yönelik iş ilanlarını ve web sitelerini gözden geçir.

Toparlamamız gerekirse:

Freelance dünyasına girmek nispeten boğucu ve karmaşık gelebilir, ancak doğru adımları izleyip temelini sağlam attığında aslında oldukça basit.

Belirli bir sektörde işe başlamak, öncelikli becerilerini geliştirmeye ve genişletmeye odaklanmanı gerektiriyor. Bunun gerçekleşmesi için ise şunları yapmalısın:

  • Programlama alanında bir kariyer istiyorsan, olabildiğince çok kod yaz.
  • Yazar olmak istiyorsan yazma becerilerini geliştir.
  • Tasarımcı olmak istiyorsan çekici bir portfolyo oluştur.

Ancak, sektörleri ne olursa olsun tüm freelance çalışanların atması gereken adımlar var:

İlk olarak, iş hedeflerini tanımlaman ve sektöründe istediğin nişi bulup buna bağlı kalman gerekiyor. Ardından, hedef müşterileri belirlemeli ve freelance hizmetlerin için isteyeceğin fiyatları kararlaştırmalısın. Çekici bir web sitesi oluşturman ve en iyi çalışmalarının bir listesini burada vurgulaman da çok önemli.

Şimdi, ilk müşterini bulmak en zorlu kısım olabilir. Ancak, ilk müşterinle ilişki kurup ağını ve yönlendirme listeni genişletmeye başladığın zaman diğerlerinin de onu takip edeceğini göreceksin.

İşin sonunda, sınırlarını belirlemen ve tam zamanlı işini freelance işlerinle dengelemene yardımcı olacak bazı temel kurallar koyman önem teşkil ediyor.

Öte yandan, deneyimin olmadan freelance çalışmaya başlamak istiyorsan tutkulu olduğun bir şey üzerinde çalışmayı seçmelisin. Alternatif olarak, veri girişi gibi resmi bir deneyim gerektirmeyen iş kollarına da yönelebilirsin.

Ayrıca freelance becerilerin üzerinde çalışmalı ve sosyal becerilerine de eşit önemi vermelisin. Bu şekilde işinde daha hızlı ilerleyebilirsin.

Ancak en önemlisi, asla ama asla sadece görünürlük ve itibar kazanmak için çalışmadığından emin ol. Unutma, eğer yaptığın işte iyiysen bil ki ödeme alacak kadar da iyisin! Değerini bilmeli ve bunu karşı tarafa aktarabilmelisin.